4 Kasım 2009 Çarşamba

Su bardağı,Ketia,Yumruk #2



Fenerbahçe-Galatasaray maçında sahaya yabancı madde atan 8 kişi belirlenmiş ve bu kişilerin isimleri Emniyet Müdürlüğü, Spor Asayiş Bürosu ve diğer ilgili kuruluşlara verilmiş. Kombinesi olanların kartları iptal edilmiş. Umarız diğer kişi ve kluplere örnek olur. Bu kişiler de en ağır şekilde cezalandırılır.

Bu konuyla ilgili daha önce yazdığım yazıya bir arkadaş Fifa talimatlarıyla cevap vermiş. Doğrudur Fifa talimatları bellidir. Hakem orda Keita'nın yanına gittiğinde o bardağı alamaz mıydı? İlla ki oyunucunun mu ona vermesi gerekiyor? Benim söylemek istediğim de buydu. Hakemin olaylara anında müdaele ederek olayların büyümesini önlemesi. Topu alıp gitmek hakem otoritesine karşı gelmek olabilirdi eğer hakemin gerçekten bir otoritesi olsaydı.

Amacım atışmak değil,birilerini haklı ya da haksız çıkarmak da. Ancak her sene kurallarını değiştiren, yenileyen Fifa ve Uefa umarım bu konuda da birşeyler yapar.

5 yorum:

Parahuman dedi ki...

Keita'nın durumunda hakem gelip zorla elinden almaya çalışsaydı, hakem daha fazla itici görünürdü ve tansiyonu yükseltirdi bence. Orda olması gereken Keita'nın tansiyonu yükseltecek hareketler yapmaması idi bence.

Ayrıca maça verilen cezalarla ilgili şu da beni rahatsız etti, teke tek bir mücadele esnasında bariz yumruk atan Keita'ya da 3 maç ceza verildi, maç öncesinde herkesin karıştığı bir itiş kakış esnasında rastgele bir tokat sallayan ve rapora yazılmayan Bilica'ya da 3 maç ceza verildi.

Ceza alan 8 kişiye de gelince, bilindiği üzere İngiltere'nin aksinye Türkiye'de maçlara girerken kimlik falan göstermek gerekmiyor. Yani bu kişilerin fişlenip bir daha maça girmesini engellemek gibi bir ihtimal yok bence. Ki eğer böyle bir olasılık olsaydı 2007'de ki Ali Sami Yen'de oynanan maçta 25.000 seyircisinin en az 10.000'i bu cezayı alırdı ve yaklaşık 5 sene içinde birçok klübün maç izlemeye gidecek taraftarı kalmazdı.

Marat dedi ki...

Keita yere yattığında bir elinde bardağı sıkı sıkı tutmuyordu. Hakem olay yerine geldiğinde "suç aletini" direk alabilirdi. O dikilmeyi tercih etti. Yardımcı hakemde yanındaydı üstelik.

Eğer hatırlıyorsan Gaziantep-Galatasaray maçında Arda'yı kale arkasından dışarı çıkarmak için önünü kesen de bu hakemdi. İtici hareket diye ben buna derim. Neyse ki bu tip hareketlerden vazgeçmiş.

Son olarak da ben maça gittiğimde
-maç izlemeye mi geldiniz lan bağırsanıza i.neler

diyenlerin olmasını istemiyorum.
Bu anlamda 2007'deki Gs maçı veya ondan sonraki maçlar,10.000 ya da 100.000 kişi farketmez. Bir yerden başlanmalı.

Parahuman dedi ki...

Keita'nın olayında Keita'nın yaptığı provokatif bir hareketti bence. Hakem Keita yerde yatarken bardağı ve topu alıp gideceğini bilemeyeceği için o sırada bardağı almayı akıl edememiştir. Ayrıca hakemden ben de hiç memnun deildim, Kazım Kazım ve Servet arasındaki ikili mücadelelerde sadece benim bulunduğum kale önünde olan 4 tane hatalı kararı var.

Maçtaki zorla bağırtan amigolara gelince, onlardan ben de rahatsız oluyorum. Senin bahsettiğin amigolar GS tribünündeyse diyebileceğim fazla birşey yok ama FB tribünlerinde belli grupların belli yerleri var oralardan uzak durarak bu adamlarla muhattab olmamak mümkün. Açıkcası ben Telsim kale arkası üst katta kombinelilerin ortasındayım ve her maç kombineliler aynı yere oturduğu için bir nebze de olsa birlik beraberlik olayı oluyo amigolar da pek birşey yapamıyo haliyle.

Maçta yabancı madde atanlarla ilgili yapılabilecek şeyler var ama gerçekten iyi bir sistem kurmak gerekir onun için. Yani nüfus cüzdanlarının bile değişip elektronik bir ortamda okunup cezalıların sahaya girememesi ya da yüz tanıma cihazı gibi birşey olup kapıda herkesin yüzünü tarıyıp suçluların olduğu veri tabanından eşleşme olunca almaması lazım. Bu da çok ütopik geliyor günümüz Türkiye'sinde.

Bu arada son günlerde basını takip etmediğim için pek haberim yok ama Keita'ya klübü ceza verdi mi? Yanlış hatırlamıyosam son 4 maçının 2 tanesinde rakibine yumruk attı birinde sarı birinde kırmızı kart gördü. Olayları bir daha sahalara taşımamak için GS klübü artık birşey yapabilir bence.

Marat dedi ki...

1.Kazım Kazım ve Sevet arasındaki mücadelerde 4 değil ama 1-2 tane haksız olan karar sayabilirim. Ben Tv'den izlediğim için yanılıyor olabilirim. Ama bir tanesinde hiç bir müdahele yoktu ve o pozisyon belki Leo Franco'nun daha önce atılmasıyla sonuçlanabilirdi.Önemli bir hata.
2.Tam emin değilim ama Cem Papila'ydı sanırım. Bilica ve Keita'nın 3'er maçlık cezaları sonrası şöyle bir yorum yaptı:
Keita'nın takımı mağlup, kafasına su şisesi yemiş. Stres altında.Carlos'un faülü sonrası kontrolünü kaybediyor ve yumruk atıyor. Kırmızı kart görüyor.
Bilica ise maçtan önce, ısınma esnasında,herhangi bir stres altında olmadığı halde yumruk/tokat atıyor. Yani Bilica daha bilinçli bir şekilde hareket ediyor. Ki ben de böyle bir maçta strese dayanamayacaksa Keita büyük takım topçusu olamaz diyorum.
3.Keşke klup Keita'ya ceza verse,ama Bilica "rastgele" salladığı için ona cezaya gerek yok.
4.Senin önünde mi oldu yoksa diğer kale arkası mı bilmiyorum ama Arda,Baroni'nin ayağına bastı mı?
5.Golden sonra Hakan Balta yaptığı hareket nedeniyle ceza almalı?
6.Daha önce de yazdım Keita öne doğru değil de Carlos'un çektiği tarafa, Carlos'un üzerine düşse ve kaburgasını kırsa ne olurdu?
7.Senin kendini amigolardan kurtarmış olmaz maalesef tribünlerin güzelleşmesine neden olmuyor. Herkes senin kadar şanslı değil.

Sonuç olarak burada Fenerbahçe'yi savunmanı gerektirecek bir şey yok. Objektif yorum yapabilecek kadar eşit mesafeli durabildiğime inanıyorum.

Parahuman dedi ki...

1- tv deki özetlerde biçok önemli pozisyon atlanmış... 4 dakkaya sığdırıldığı için büyük ihtimalle lig tv de art niyet aramıyorum bu konuda.

2- yumruklar konusunda pozisyonlara bakarsak bir tanesinde birbirine girmiş küfürleşen hepsi birbirini ittiren 10-15 futbolcu war, diğerinde de teke tek bir mücadele war... yani Bilica'nın durumu daha normal karşılanabilir birşey ama ona da ceza verilmesi gerekiyor bence... ama Keita'ya takımı ceza vermez de Bilica'ya takımı ceza verirse Bilica da biraz haklı olarak isyan edebilir.

4- arda baroni'nin ayağına basmadı. koşarken önünden geçti. baroni de 2 eliyle yana doğru itti ardayı. ilginç olan arda hemen tepki wermek yerine tribünlere kadar gitti el salladı dönerken el kol hareketleriyle birşeyler söylemeye başladı baroniye... sonradan tvden gördüğüm kadarıyla adam ol diyomuş orda da...

5. hakan balta'nın yaptığı hareket çok normal bence... hatta atılan her 100 golün 15 inde öyle bir sevinç görülebilir bu yüzden ceza gerekmez... o sırada FB tribünlerine dönük olduğu için art niyet aranabilir belki ama ben cezalık bi hareket olduğunu düşünmüyorum. o golde korneri kullanan arda tribünlere dönüp kollarını açıp bişeyler bağırıyor ki bana da tribünden küfür gibi geldi ama malesef özetlerde yok o görüntü... ayrıca teknik direktör de o hareketten sonra aldı ardayı oyundan...

6- Keita Carlos'un üzerine düşüp kaburgasını kırsaydı Emre'nin Baros'a yaptığı müdahale sonrası ayağının kırılmasıyla aynı olacaktı. Keita da Emre kadar insan ve sportmense Emre gibi resmi siteden bir özür yazısı yayınlardı olay da öyle kalırdı.

7- amigoların sawunulucak birşeyi yok... ama tribünlerin kendi içinde bir düzeni oturtması bu olayı isteyenlerin rahatsız olmadan atlatmasını sağlayıyor... şöyle izah etmek gerekir belki 2007-2008 ve bu sezon kombine biletim var, yani 2-3 maç dışında hiçbir maçı kaçırmadım bu 2 senede... yazdığın olay da 1 maç dışında hiçbir maçta gözüme çarpmadı... ayrıca şöyle bir durum da var ki eğer herkes biletinde yazan numaralı yere gidip oturursa büyük ihtimalle amigo görmez bile... bu olayı sawunmak değil, amigoların kendi taraftar gruplarını yönetmesi olarak gözüme çarpıyor benim tribünde... başka statları ya da şükrü saraçoğlunun başka tribünleri hakkında pek bir yorum yapmak istemiyorum ama gidip izlediğim 40tan fazla maçta amigolarla ilgili 1 tane tatsız olay hatırlıyorum...