4 Kasım 2009 Çarşamba

Var mısınız iddaaya???

İddaa, Türkiyede inanılmaz bir tutku oldu zamanla… Aslında zamanla olduğu da pek söylenemez. Yurtdışındaki bahis sitelerine ambargo konup yavaş yavaş ulaşımları durdurulduktan sonra oldu tabi ki… Çok enteresandır ki, fanatik taraftarlar bile günü geliyor, kendi tuttuğu takımın kaybetmesi için dua eder oldular. Artık maç izlemek gibi bir zevkten öte, para kazanma hırsı doğdu insanlarda. Özellikle genç nesil, çocukluğunda iddaayla tanışabilen nesil, bizlerin bile hayatımızda duymaya fırsat bulmadığımız ligleri, takımları hatta sakat oyuncuları, cezalıları bile takip eder oldular. Aslında bizim gençliğimizde sigara ve alkol için ayırıp da harcayamadığımız paralar artık bu iki kötü alışkanlık yerine bir üçüncüsüne de kaymış oldu, iddaa. Böylelikle sigaraya başlanmamış, içki içilmiyor da olabilir. Bunları belki de getiri olarak sayabiliriz. Şu an itibariyle bildiğim kadarıyla, bilyoner.com ve nesine.com bizlere online iddaa oynama imkanı sunuyor. Son dönemde bir de misli.com eklendi sanırım. Banka ATM lerinden kartsız bile hesaplarımıza para yatırabiliyor hale geldik. Kredi kartı ya da internet bankacılığı ile evden çıkmamıza bile gerek olmadan bahis yapabiliyoruz. İnternet aracılığıyla dünya üzerindeki tüm karşılaşmaların canlı skorlarını takip edebiliyoruz. Yani istediğimiz an, istediğimiz miktarda, istediğimiz yerde bahis yapabiliyor olmak, birçok şeyi de alıp götürdü alışkanlıklarımızdan. Öyle ki, TJK (Türkiye Jokey Kulübü) bile kolon bedelinde indirime gitmişti. At yarışlarına olan ilgiyi arttırabilmek için gece yarışları eklendi programlara. Futbol zevki mi yoksa para kazanma hırsı mı bizi böylesine yönlendiren?

Bizim yaşlardaki futbol düşkünleri, hatırlar. Kupa Galipleri Kupası vardı bir zamanlar. Avrupanın ikinci büyük kupasıydı. 1. sırada Şampiyon Kulüpler Kupası, 2. Kupa Galipleri Kupası ve 3. UEFA Kupası. 1999 yılından sonra UEFA içine dahil edilmiştir, Cup Winners’ Cup. Böylelikle bir ülkenin kupa galibi bir takımla, Şampiyonlar Liginden UEFA Kupasına dahil olmuş bir takım karşılaşma şansına sahip oldu. Kupa galibi ikinci lig hatta üçüncü ligden bile olabilirdi. Hiç de adil olmayan eşleşmeler çıktı gün geldi karşımıza, çok da sürpriz sonuçlarla da karşılaştık. Şimdilerdeyse Avrupa Ligi diye garip bir sistem getirip UEFA Kupasını da tarih ettiler. Şampiyon Kulüpler Kupasını saymıyorum bile. Peki bu ilginç eşleşmeler, sürprizler ya da hezimetler kime ne kazandırdı? Tabi ki de bu işten payını fazlasıyla alan hep bahis siteleri, bahis oynatan kuruluşlar oldu. Ha bir de kazandığını zannettiği 3-5 kuruşla, ertesi günkü programa daha da heyecanlı bakan iştirakçiler var…. Geçmişten günümüze kumarhaneler her zaman belli bir sisteme dayalı çalışmıştır. Bu sistemi çözemediğimiz için hep soyulup soğana çevrildik. Peki bahiste böyle bir sistem yok mu? Olmaması mümkün değil. Ve evet çok keyifli bir şey, kabul ediyorum…

Futbolda yıllardır yerinden oynatılan yapı taşları, canlı yayın prensipleri, bahis sitelerinin sponsorluğunda geçen hazırlık kampları, ödüllü turnuvalar niçin yapıldı? Neden herkes bir anda maç izlemeye başladı? Neden bütün iştirakçiler evlerine internet bağlattı? Neden eskisi gibi Spor-Toto ve Spor-Loto oynanmıyor? Ve neden Spor-Toto bayileri bundan dolayı çok memnunlar? Ve neden futboldan şiddeti, kavgayı, saçmalıkları uzaklaştırmak yerine işin içine takımının kazanması yetmiyormuş gibi bir de para kazanma hırsı eklendi? Eskiden keyif veren mücadeleler artık neden yok ve neden her takım bir oranlama sistemine göre sahaya çıkıyor? Her takımın belli bir gücü olabilir ama şunun üzerine de basa basa söyleyeceğim; unutmayın her maç 0-0 başlar ve ortadadır. :Güçlü ya da zayıf takım olabilir ama şans faktörü ve psikolojik yapı göz önünde bulundurulduğunda zayıf takımın kazanma şansı da güçlü olan kadar olmasa da, az değildir. Neden bu tip tatlı sürprizler, maç satma adı altında pisliğe bulaşsın? Bunlar sistemsiz cevaplanabilecek sorular değil.

Ortada kurulu bir sistem ve dönen pis bir çark var. Bu sistemin varlığına inanmayan, bunları yalanlayan ve bu Pascal ne zırvalıyor yine diye söylenenlere sözüm: Var mısınız iddaaya?



Hiç yorum yok: