27 Ocak 2010 Çarşamba

4. Portekiz













İlk üç denememizde, Honduras, Y.Zelanda ve Cezayirden bahsederken gerçekten biraz zorlanmıştık. O yüzden bu sefer biraz daha kolaya kaçmayı tercih ettim ve bir Avrupa ülkesi tercih ettim... Portekiz Avrupanın en batısında yer alan ve İber Yarımadası üzerinde bulunan bir ülke olarak, bir çok medeniyetin etkisiyle, kendine özgü bir kültür geliştirmiştir.












Futbol, Portekizde hemen hemen her Avrupa ülkesinde olduğu gibi en popüler ve en gelişmiş spor dalı olarak gözümüze çarpıyor. Portekiz milli takımı tarihindeki ilk maçını en yakın komşusu İspanyaya karşı oynamıştır. Tarihindeki en farklı galibiyetini 8-0 ile iki kez Lihtenştayn a, bir kez de Kuvayt e karşı alırken; en farklı mağlubiyeti ise 10-0 ile İngiltereye karşıdır. Ülkede en çok milli formayı giymiş oyuncu, 127 kez bu formayı giyen Luis Figo olmuştur. 54 milyon $ lık Real Madrid transferiyle de en pahalı transferler arasında yer almaktadır. En çok gol atan isim ise, efsanevi futbolcu Eusebio dur. Eusebio aynı zamanda Benfica da 301 maçta attığı 317 golle de tarihe geçmiş Portekizlidir. Tabi Rui Costa yı da unutmamak lazım..






























İlk olarak Dünya Kupasına 1966 da katılan Portekiz, bu turnuvayı 3. olarak tamamlamış ve tarihindeki Dünya Kupalarındaki en büyük başarısını kazanmışlardır. 4 kez katıldıkları Dünya Kupasında son olarak 2006 da yarı finalde Fransa ya elenmişler ve 3.lük maçında da Almanya ya yenilerek 4. olmuşlardır. Ayrıca 2004 yılında kendi evlerinde oynadıkları Avrupa Şampiyonasında, finale kadar emin adımlarla gelmişler ancak turnuvanın enteresan takımı, kapalı Yunanistana 1-0 kaybedip 2. olabilmişlerdir.

Son dönemde, özellikle Avrupa da bir çok önemli kulüpte forma giyen oyuncular çıkartan Portekizde, bunların en önemlisi elbette ki, Cristiano Ronaldo dur. 132 milyon $ lık rekor transfer ücretiyle o da Figo gibi Real Madridin yolunu tutanlardan. Şu anda da dünyanın en pahalı futbolcusu ünvanını elinde bulunduruyor. Bunun yanında; Brezilya asıllı Deco, Carvalho, Nani, Simao, Nuno Gomes, Quaresma, Maniche, Pepe gibi isimler de G. Afrika da izleyeceğimiz futbolculardan.












Dünya Kupası 2010 Avrupa elemelerinde, Danimarka, İsveç, Malta, Arnavutluk ve Macaristan ile aynı grupta yer alan Portekiz, Danimarkanın ardından zor da olsa 2. olarak play off oynamaya hak kazanmış; milli takımımızın üzerinde yer alıp İsoanyanın arkasından 2. liği yakalayan Bosna-Hersek ile eşleşmiştir. Bir Türk olarak tabi ki elendiğimiz takımın en azından Dünya Kupasına katılmasını, bir izleyici olarak da Dzeko, Salihovic, Misimovic gibi yıldızları G. Afrikada görmekti ümidimiz, ancak C.Ronaldonun katılamaması da vardı işin ucunda. Sonuç olarak Portekiz rakibini iki maçta da 1-0 ile geçerek adını Dünya Kupasına yazdırmış oldu. Bosna da yakalamış olduğu başarılı grafiği, önümüzdeki turnuvalara da yansıtmanın planları peşinde.















Takımın başında Carlos Queiroz var. Manchester United da Alex Fergusonun yardımcılığını yapıyordu. 10 aylık bir Real Madrid geçmişi de olan teknik adam, aslında Portekizin kadrosuna oranla biraz daha defansif bir sistem tercih ediyor. Tabi bunda, elinde Ronaldo gibi bir kozun bulunmasının da etkisi muhtemelen çok büyüktür. Zaten Manchester United dan da birbirlerini çok iyi tanıyorlar.














Dünya Kupasında ise, benim daha önce "ölüm grubu" diye tabir ettiğim gruptalar, rakipleri Brezilya, Fildişi Sahili ve K.Kore olacak. Kuzey Korenin bu üç ülkeye de kafa tutamayacağını düşünüyorum. Brezilya ile oynayacakları karşılaşmanın sonucunu kestirebilmek pek mümkün olmasa da, Afrika Kupasında hayal kırıklığı yaşatan Fildişi Sahili ile oynayacakları karşılaşma çok keyifli geçmeye şimdiden aday gözüküyor. Ronaldonun da Dünya Kupasında göstereceği performansı büyük merak konusu.

Hiç yorum yok: