25 Şubat 2010 Perşembe

6 değil 16 hakem olsa...


Söyleyebileceğim çok şey var aslında bu maç hakkında. Ama en önemlisi bu. Maçın adamı Caner Erkin gözümde. Kader adamı. Sarı kartları,goldeki katkısı ve penaltı pozisyonu ile.

Ben Galatasaray da yönetici olsam. Şimdiye İngilizce bir metin hazırlatmış, Platini ye yollamıştım. 6 hakem uygulaması patlamıştır. Çökmüştür. Bitmiştir. Adnan Polat değilim ama ilk fırsatta yapacağım bunu. 6 hakem uygulaması bitirilsin. Başlamadan mezara girsin. Görüldü ki bütün maç esneyen adamlara ihtiyaç yok futbol sahasında. Bir pozisyon oldu. Açım olsun, yerim olsun o kadar net gördüm ki Atletico lu oyuncunun baskı sonrası düşüp, yerde çaresizce çırpınırken topu elle oynadığını. O adam nası göremez!!Yani daha fazla adam daha fazla hata demek. Üstelik onun verdiği bir güven de var.Orta hakem göremese anlarız belki ama..içimden geçenleri yutuyorum bu noktada..

Gelelim diğer noktalara. Maçla ilgil tek yorumum Atletico'nun başarılı pas futboluna Galatasaray kısmen başarılı bir alan savunmasıyla karşılık vermesi şeklinde. Tıkandığı noktada Atletico yetenekli oyuncularını kullandı. Zaman zaman 2-3 kişiyi çalımlayan oyuncular tehlike yarattı. Uzaktan şutlar vurdu.Galatasaray ise kaptığı topları atacak hücum oyuncusu bulamadığı için ya Arda'ya şişirdi ve kaptırdı ya da geriye oynayıp oyunu iyice sıkıştırdı.

Tribünlere gelince; maç başlamadan önce bir tribün şov yok oysa "Welcome to Hell" bir marka olmuş. Tüm Avrupa'nın aklında böyle bir imaj var bu neden kullanılmıyor diyordum ki Eski Açık'tan bir aslan resmi açıldı. Başarılı bir uygulama ancak ben welcome to hell'i tercih ederdim. Bu arada Atletico Madrid'e inat olsun diye Real Madrid tezahüratı yapmak da bir o kadar anlamsız ve saçma bir hareketti.

Bir diğer konu ise Kewell geldi aklıma. Kalması için herkes gönül birliği etmişti. Orada olmasa da ismi zikredilmeli, gıyabında tribünlere çağırılmalıydı. Bu olmadı ama kot pantolonuyla saha kenarında beliren Baros'a sevgi gösterisi oldu. Bu da olumlu sayılabilecek bir hareket. Sahada ter dökenler önemli ama Kewell gibi isimler de unutulmamalı.

Son olarak da Kasap Taraftar diyeceğim bir güruh Aguero'nun sakatlanmasını 'oh oh' sesleriyle "kutladı". Hatta yanımdaki genç 'boğazı diline kaçın gebersin' gibi laflar ediordu.Oysa bundan bir kaç hafta önce Yalçın'a ateş püskürüyorduk. Neyse ki Aguero çıkarken alkışlayanlar oldu.İçim rahatladı. Yerine Forlan girince bu tipler kalk Aguero dediler ama neye yarar.Ki bu pozisyonda önümdeydi, ben çarpma sandım ama faul diyorlar.Bu durumda son adam ve kırmızı kart.

Velhasıl kasvetli Mecidiköy'de bir gece daha tatsız bitti..

Hiç yorum yok: