23 Haziran 2010 Çarşamba

Grup Maçları #7



Dün oynanan maçlarla, grup maçlarının sonuna bir adım daha yaklaşıyoruz. Can havli ile oynayan takımlar bir üst tur için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar ve ne yalan söyleyeyim birinci maçların-Almanya maçı hariç- tümünü, ikinci maçlarınsa çoğunluğunu kapsayan yavaş ve zevksiz futbolda grup maçlarının bitimi ile bitiyor. Zevkten 4 köşe olansa bizler.

Her ne kadar adaletli gibi görünse de uzaklardan bakınca, şu aynı saatte maçların oynanma işi hiç hoş olmuyor. PIP veya PAP özellikli TV herkeste yokki arkadaş. İnsanların heyecanla beklediği Dünya Kupası zevkini neden ellerinden alırsınız hiç anlamam.

Dün için ufak bir notu daha vereyim. Akşam aynı anda oynanan iki maçta da Üründül hezimetinden uzaktık, mutluyduk, huzurluyduk. Şu spikerler de birazcık daha dikkatli olsa herşey lehimize gelişiyor diyebilirim.

*Mazlumların ahının bedeli

Daha turnuva başlamadan sevimsizliklerine sevimsizlik katmışlardı. Zaten turnuvaya Domenech'le gitmelerinin saçmalıkları konuşulurken birde turnuva devam ederken Anelka olayıyla daha da abarttılar işi ve bir deyişle kendi insanlarının bile turnuvadan elenmesini isteyen bir takım haline geldiler. Ne bekliyordu federasyon acaba bu turnuvadan? Nasıl bir başarı hedefi ile geldiler Afrika'ya? Koskoca Fransa takımını rezil kepaze ettiler Dünya'ya. Elleri boş durmayan bir ülkenin, ruhsuz futboluna karşılık gruplardan çıkmaması gösteriyor ki futbolun adaleti hakikaten varmış.

G.Afrika cephesinden benim beklentim turnuvaya renk katmaları idi fakat bunu pek gerçekleştiremediler. Kadronun gücü ortada, gruptan çıkmış olsalar dahi 2.turda elenirlerdi gibi bir görüşüm vardı benim. Futbol bu ne olacağı belli olmaz diyenleri duyuyor gibiyim ama güçlü rakiplerin karşısında fazla direnebilecek bir yapıları yok. Bunun kanıtı olarak da ortaya attığım sav, 10 kişi ve tarihinin en ruhsuz,en kötü futbolunu oynayan Fransa'ya karşı alabildikleri 2-1'lik galibiyetin hayal kırıklığı. Onlardan hafızalarda kalan tek şey sanırım vuvuzelalar olacak.

Gündüzün diğer maçı işte fotoğrafta ki yeminle başladı. Formalite maçı gibi bir maçtı ama riskliydi. Her iki takımda bir üste çıkabilecek durumdayken, yenilen goller, gelen gol haberleri ile yıkılan taraf olabilirdi. Bu nedenle maç öncesi, iki takımında birbirini zorlamadan beraberce üst tura çıkacağını tahmin ediyordum. Fakat helal olsun iki takıma da güzel bir mücadele gösterdiler sahada ve tüm tahminlerimi boşa çıkardılar. Meksika'nın gruptan çıkmasını şahsen ben istiyordum. Fakat 2.turda Arjantinle eşleşmeleri sanırım onlarında biletleri şimdiden ayırması gerektiğine işaret ediyor.

Uruguay, turnuvada iyi işler yapabileceğine inandığım bir takımdı. İlk maç dahil oynadıkları futbolda, sadık kaldıkları sistemleri ve takım gibi oynamaları göze çarpan ufak detaylardı onlar adına. 2 galibiyet, 1 beraberlik aldıkları gruptan 1.likle bir üst tura çıktılar ve rakipleri B grubunun 2.cisi G.Kore oldu. Bu eşleşmeden galip gelecek tarafın Uruguay olduğuna inansam da Kore'nin hızlı oyunun bir sürpriz yaratabileceğini de göz ardı etmemek lazım. Yazının devamında deyineceğim ama yeri gelmişken söyleyeyim. Nijerya karşısında, rakibine karşı daha üstün gibi bir takım görüntüsü çizseler bile yedikleri 2 gol iyiye işaret değil. Özellikle Uruguay'da ki Forlan, Suarez gibi fırsatçılar başlarına bela olabilir. Birde duran toplardan buldukları gollerin sayıca fazlalığı Uruguay'a işlemeyebilir. Defansta Lugano gibi duran toplardan çok can yakmış bir oyuncu var. Zevkli bir mücadele olabileceğine inanıyorum.

*Son nefesle olmuyor;hep son nefes gibi olmalı

Gece maçlarında ise kora kor oynanan Nijerya-G.Kore maçı damgasını vurmuş gibiydi. Çıkacak her farklı sonuç için değişen grup sıralamasını etkileyen maç hakikaten de zevkliydi izlerken. Her iki takımda mücadeleyi bırakmadı. Taktikler bozuldu belki, sistemleri de yansıtamadılar belli bölümlerde belki ama izlerken ben büyük zevk aldım. Nijerya aslında kötü bir takım değil ama eski Nijerya gibi de güçlü değiller. Eğer gruptan 2. çıkacak takım olmayı kim hakketti diye sorarsak bir çoğu bunu G.Kore'nin hakettiğini söyler. Bu açıdan gece maçlarında da başta belirttiğim gibi futbolun adaletli çarkı dönmeye devam etti. İkinci turda işinin zor olduğunu söyledim Kore'nin. Neler yapabileceklerini merakla bekliyorum.

*Litaretüre ekleyelim: "Maradona Sistemi"

Öncelikle şu konuya değineyim. Maradona kenarda kendine doğru gelen bütün toplara koşarak toptan kopamıyor. Açıkcası her Arjantin maçında dikkat ediyorum ve bu bana büyük zevk veriyor. Sanki izin verilse, formasını geçirip sırtına, sahaya girecek ve yine harikalar yaratacakmış gibi bekliyor sanki. Pusuya yatmış bir kurt gibi tilki gibi. Her fırsatta da gol sevinci yaşar gibi atıyor kendini yerlere. Onun bunun üstüne zıplıyor. Kucaklıyor yardımcı antrenörleri, masörleri, oyuncuları. Süpersin be Maradona. Hayranlığım kat be kat artıyor sana.

Arjantin'in kadrosu gerçekten müthiş. Sahaya çıkan her oyuncu yıldız niteliğinde. Fakat öyle bir isim var ki kadroda herkes saygısını bir kaç daha arttırdı bu turnuvada: Juan Sebastian Veron. 35 yaşında ki oyuncu 20liklere taş çıkartacak bir oyun sergiliyor. Efendiliğinden tutunda, hem kişisel hem futbol adına karakterine gıpta ile baktığım müthiş bir oyuncu. Turnuva da Arjantin adına Maradona'dan sonra en beğendiğim ikinci figür Veron.

Maradona, 23 kişilik kadroyu açıkladığında bir çok kesim tepki göstermişti. Zanetti'yi, Cambiasso'yu kadroya almadığı için. Sistemi nasıl oturtacağı da merak konusu idi. Orta sahayı güçlü tutmak için nasıl bir sistem olacağını bekliyorduk ki takım ilk maçtan beri neredeyse 5-0-5 taktiği ile oynuyor. Birde bunu 90 dakikanın çoğuna sığdırıyorlar. Hücum sırasında geriden beklerde hücuma destek vermesine rağmen grup maçlarında 1 gol yediler sadece.

Tek maçlı sistemlere geçtik artık A ve B gruplarında ki maçların bitimi ile. Bu maçlarda yapılacak her hata pahalıya mal olabilir takımlara. Bu açıdan Arjantin, kaza kurşununa denk gelir mi bilinmez ama Maradona'nın bu sistemi, iler ki yıllarda çok konuşulacak.

NOT: Herkesin tatile ihtiyaç duyduğu bu günlerde, bende h.sonunu fırsat bilip 2 günlük kısa bir tatil yaptım. Bu nedenle Grup Maçları yazılarım aksadı. Bu konuda ki anlayışınız için tüm okurlarımızı teşekkür ederim.

Hiç yorum yok: