15 Ağustos 2012 Çarşamba

Bazıları için Kin 6 harftir: Futbol

Hiper Ligimiz başlayayazmışken, yayıncı kuruluşun reklamlarıyla kendimizden geçmiştik ki, Engin Baytar sağolsun, Cüneyt Çakır’la futbolseverleri de bir silkeleyip kendine getirdi. Engin’in hareketi üzerine birçok yorum yapıldı zaten. Dolayısıyla işin o kısmına çok girmeyeceğim. Engin’e söylenecek pek bir şey yok. Hani yatakta karısından başka bir kadınla yakalanan erkek bile belki durumunu anlatır ama Engin anlatamaz. En azından bana. Lakin benim bunun dışında takıldığım iki nokta var;

İlkine, aslında dünkü (14.08 ) Spor Servisinde değinilmiş. Malum mesai saatleri içinde kaldığından izleyemiyorum ama dün tesadüfen gece yayınlanan tekrarına geldim. Galatasaraylı taraftarların havaalanında Engin’i omuzlara almasını eleştiriyordu. Mevzunun kitlendiği nokta da bu işte. Her kör satıcının kör alıcısı olması durumu. Engin yaptığı için cezalandırılmıyor aksine omuzlara alınıyorsa, bu hatayı tekrarlamaması imkansız. Oysa hareketi gördüğümde, Engin takımını yalnız bıraktığı için taraftar tepki gösterse demiştim, mesela ilk lig maçında onu tribünlere çağırmasa! Ama ne mümkün, daha akşamında omuzlara almışlar..
Bir diğer konu ise Engin’in alacağı ceza üzerine olan yorumlar. Yukarıda işin sosyal tarafından bahsetmiştim. Eğer böyle şeyler yaparsa toplum dışlar, o takımı izlemez, oyuncuyu çağırmaz gibi. Ama burada işin TFF ve kulüp boyutuna girmek istiyorum biraz. Henüz ceza açıklanmadı bildiğim kadatrıyla ama her kafadan bir ses çıkıyor, Bülent Ataman örneği revaçta. Takımla ilişkisi kesilsin diyenler var, futboldan men edilsin diyenler. Bir de ne olmuş canım olur öyle arada diyenler.Tüm bunlar konuşulurken canımı en çok sıkan verilen örnekler. Emre Belözoğlu yapsa şöyle derdiniz ama Engin yapınca böyle oldu diyenler falan yani. Her olaydan sonra geçmişteki olaylar dökülür ortaya. “ama size 3 maç verdiler, bize niye 5 veriyorlar”, “siz yapsanız cezanız ertelenirdi bizimkini ertelemediler” vb...siz ve biz yerine herhangi bir takım adı koyabilirsiniz.

İşte benim kitlendiğim nokta tam da burada. Bu tip olaylardan sonra, ceza gündeme geldiğinde ortaya dökülen eski vakalar üzerinden rakibe yüklenmeler, kayırıldığını iddia etmeler. Bir tane adam da demiyor ki arkadaş şu verilen örneklerin hepsi yaşandı. Geçen sene bize haksızlık edildi ama önceki sene de kayırıldık sanki. Her takım dönem dönem kayırılırken, dönem dönem haksızlığa uğruyor. Yani aslında taraftarlar yöneticilerin kendi başarısızlıklarını örtmek için yarattığı mağduriyet durumuna kurban ediliyor.

Ey taraftarlar! Kabul edin, sizin takımınız lehine de haksız penaltı verildiği oldu, rakip takımın da,ofsayttan attığınız golün sayılmadığı da oldu tıpkı rakip takım gibi... ve bu mağduriyete uğramış psikolojisinden vazgeçin.  Ve futbolu çirkinleştirenleri bu oyundan dışlayın,sizin takımınızdan olsa bile.

3 Ağustos 2012 Cuma

Basketbolda Genç Yetenekler Keşfediliyor!

Basketbol benim için bir tutku ve bu tutkumu herkes görmeli diyorsan; Nike senin için burada...

Basketbolda sıkı bir rakip olduğunu ve kazanmayı herkesten çok istediğini biliyoruz. İyi oynuyorsun, kendine güveniyorsun ve hayallerindeki basketbolcular gibi büyük oynamak istiyorsun...

Basketbol tutkun için yapman gerekenler 3 ayrı şehirde yapılacak seçmelere katılarak, kendini basketbol dünyasına kanıtlamak. Sinan Güler gibi tutkunu içinde hisset, mücadele et ve oyununu herkese göster,  sadece profesyonel basketbolcuların tecrübe ettiği Amerika hayaline bir adım daha yaklaş.

Yeteneklerini herkesle paylaşıp beğeni toplamak istemez misin? Şut at, turnikeye çık ve top hakimiyetini video ve fotoğrafla kanıtlayıp kendi sesinle profilinde yayınla, arkadaşlarınla anında paylaş.

Hayal ettiklerin için seni burada bekliyoruz: http://www.facebook.com/nikebasketballturkiye/app_328774483875994



Bir bumads advertorial içeriğidir.