17 Ekim 2012 Çarşamba

Eğitim Şart!


Macaristan’a 3-1 yenildiğimiz maçın ardından açıklama yapan Abdullah Avcı, istifa edip etmeyeceğine  ilişkin bir soruyu ;“Türk futbolunun sorunu teknik direktör değiştirme sorunu değildir, eğitim sorunudur” diyerek cevapladı.

Sanırım şu hayattaki en kötü şey –en azından benim için – zekanın küçümsenmesi. Abdullah Avcı’nın açıklamalarını düşününce aklıma bir kaç soru geliyor?
  1. TFF eğitim direktörü Tolunay Kafkas mı yoksa Abdullah Avcı mı?
  2. Madem eğitim sorunu var, neden hedef gruptan 1. çıkmak olarak kondu?
  3. A milli takımda Avrupa’da oynayan/oynamış hatta oralarda yetişmiş ( eğitim eksiği olmayan ) oyuncular doğru kullanılıyor mu?
  4. Hedefi yanlış belirleyen, eğitimli(!) futbolculardan verim alamayan bir teknik direktörün oluşturacağı “eğitim sistemi” ne kadar başarılı olur?

Aslında Abdullah Avcı milli takımın başına geldiğinde sevinenlerdendim. Gençlerle çalışmış ve başarılı olmuş, İBB ile kendisinden söz ettirmiş bir teknik direktördü. Baktığımızda İBB nin en büyük özelliği “haddini bilerek” oynamasıydı. Nedense milli takımda daha farklı bir felsefe belirlerdi. 

Sanırım futbolda en çok tartışılan konulardan biri de  taktiği eldeki oyuncu grubu mu belirler yoksa teknik direktör kendi sistemini mi kurar? Söz konusu milli takım olunca, oyuncu grubuna uygun taktiğin ön plana çıkmasından yanayım.Çünkü milli takıma transfer yapmak çok da mümkün değil. ( başka milliyetten birini vatandaş yapmak gibi alternatifler mevcut tabi) Dolayısıyla “milli takım oyun tarzından” bahsetmek çok da mantıklı gelmiyor bana. Sonra bir de çıkıp “eğitim sorunu”ndan bahsetmek hiç samimi gelmiyor.  Eğitimlerinden yakındığın oyunculara bir oyun tarzı dayatmak ne kadar mantıklı?

Abdullah Avcı , sonuçlar ne olursa olsun futbol kamuoyunu -eğitimli/eğitimsiz farketmez- eldeki ile yapılabilecek en iyisini yaptığına ikna edemediği için başarısızdır ve Türk futbolunun geleceğini bu kişiye emanet etmek sorgulanmalıdır. Üstelik Selçuk İnan gibi bir oyuncuya taktiksel bir yer bulamamak, "rakibi iyi analiz ettik" dediği Hollanda maçında Robben'in karşısına Hamit'i koymak ve maç boyunca bundan vazgeçmemek gibi enteresan hamleleri varken.

Sonuç itibariyle şu çok açık ki Abdullah Avcı bir hayalkırıklığı yarattı. Ancak yine açık ki, şu an için o koltuğa ondan daha iyi bir aday da görünmüyor. Bir yandan da Avcı’nın da dediği gibi bu “yönetimsel” ve “altyapısal” sorunlar oldukça, kimin geldiği de önemli değil. Asıl sorgulanması gereken, bu sorunları bilerek ve çözme niyetiyle gelip de hedefi yanlış koyup, doğru hamleleri yapamamanın  futbolumuzun geleceği hakkında yarattığı karamsarlık. 

12 Ekim 2012 Cuma

Futbolun Dünü Bugünü !