man u etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
man u etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Kasım 2010 Pazartesi

THY-Manchester United

15 Eylül 2010 Çarşamba

Valencia'nın Acı Günü

Manchester United, Şampiyonlar Ligi 1. Tur C grubundaki ilk maçında Rangers'la 0-0 berabere kaldı. Kaldı kalmasına ama 2 puandan fazlasını kaybetti bu maçta. Takıma ilk katıldığı günlerde yeni C.Ronaldo olarak gelmiş tam ismi Luis Antonio Valencia, maçı sol ayak bileği kırık halde sedyeyle terketti.

Görüntü nahoş ve sadece meraklıları için.

~Get Well Soon Antonio~

12 Nisan 2010 Pazartesi

Bir Gecelik Aşklar 11


Haftasonu İzmit'e ailemi görmeye gittim. E böyle olunca da blogu biraz boşladım. Dönüş yolunda 4-4-2 imi kaptım. Yol kısa malum ama yine de yarıladım dergiyi. En çok ilgimi çeken kısımlardan birisi "Bir Gecelik Aşklar" sayfası oldu. Aklımda zaten Obi Mikel'i yazmak vardı. Denk Geldi. Efendim en güzel tek gecelik aşk hikayelerinden biridir bu. 2005 yılında,18 yaşını doldurduktan bir hafta sonra Manchester United ile sezon sonu için anlaştı. Klubüne Lyn Oslo 4 milyon sterlin alacaktı. Lakin hayat biz gelecek için planlar yaparken başımızdan geçenlermiş ya, transfer tarihi geldiğinde işler değişti. Bu "wonderkid"e Chelsea de talip olmuştu. İki ezeli rakip birbirine düştü. Obi Mikel'in gönlü de Chelsea'den yanaydı.Sonuç olarak Chelsea 12 milyon sterlin ödemeyi kabul etti ve transferi noktaladı. Obi Mikel istediği formaya kavuştu,Manchester United %200 karla futbolcuyu idmana bile çıkarmadan sattı. Herhalde klüp tarihindeki en karlı transferdir. Tamam,Ronaldo 99 milyon euro'ya satıldı ama ona verilen bir emek vardı. Bu ise temiz ticaret,al-sat. Sonuç olarak,tam bir tek gecelik aşk olmasa da bu da garip bir aşk hikayesi olarak futbol tarihine geçti.

9 Nisan 2010 Cuma

Hangi İngiliz, Hangi Alman, Hangisi şampiyon??











Old Trafford da Çarşamba akşamı oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında, geçen sezon Premier Lig şampiyonu olarak tamamlayan Manchester United 3-0 öne geçmesine rağmen, yediği iki golle, -ki görüntüdeki Robbenin golü ayıptı- Alman Bayern Münich e elenmiş oldu, böylece İngiltere şampiyonu Şampiyonlar Ligi yarı finaline kalamamış oldu...













UEFA Avrupa Liginde ise çeyrek final eşleşmelerinde geçen sezonun Bundesliga şampiyonu Wolfsburg, deplasmanda 2-1 yenildiği Fulham ile dün gece oynadı. Bobby Zamoranın maçın başında attığı golle maçı kazanan İngiliz ekibi, Almanya şampiyonunu da yarı final dışına iterken, belki de sürpriz bir başarı elde etti. Ancak Lucescu nun Shakhtarını eledikleri an bu sinyalleri zaten vermişlerdi..

8 Nisan 2010 Perşembe

Büyük Takım Olmak...

İnternet'ten futbol haberleri yapan siteleri, forumları, blogları okurken dikkatimi çekti bu haber. Özellikle de dün gece Bayern'e Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde yine! elenen Manchester United söz konusu olunca.

Kırmızı şeytanlar, Meksika takımlarından Chivas de Guadalajara'da forma giyen 21 yaşındaki "Chicharito" lakaplı genç gölcü Javier Hernandez ile anlaşmış. Ancak ne bonservis bedeli ne de oyuncuya ödenecek miktar hakkında herhangi bir bilgi verilmemiş. İşin ilginç yanı şu: Anlaşma gereği, Manchester United ile Chivas takımı, Chivas'ın 45 bin kişilik yeni stadyumunun açılışı için bir hazırlık maçı yapacakmış.

Kim bilir belki de ödenecek paraların yanında yapılacak bu maç Chivas takımı için daha önemli olmuş olsa gerek. Büyük takım olmak da böyle birşey olsa gerek...

25 Mart 2010 Perşembe

GS Mortgage


Manchester United'ın maç günü dergisinden bir reklam. Endüstriyel futbol Manchester Finance'ı kurmuş. Mortgage Kredisi alana ev hediyesi olarak forma vaadetmiş. GS Bonus'tu, 70 milyonluk krediydi derken GS de bankalarla bir promosyon diyaloguna girdi. Acaba böyle bir sponsorluk anlaşması olur mu? Neden olmasın.Ev sahibi olmak isteyene güzel bir ev hediyesi.

18 Mart 2010 Perşembe

Anti Glazer İşçi'nin Sonu


Hepinizin bildiği gibi Manchester United mali anlamda zor günler yaşıyor.Bu konuyla ilgili detaylı bir yazı Flying Dutchman da yazıldı.Benim elimde de tezimden kalma, Mayıs 2006 tarihli International Journal of Sports Marketing & Sponsorship dergisinde çıkmış bir Manchester United Case Study si var. Bu yükselişi anlatıyor.Flying Dutchman düşüşü.

Bu yeşil-sarı atkıların hikayesini biliyorsunuzdur. Manchester United olarak evrilmeden önceki Newton Hetah takımını ifade ediyor. Bugün ise Glazer'ın gitmesini istemeyenlerin simgesi haline gelmiş (Geçmişe özlem!).Bu atkıyı kullananlardan biri de Old Trafford'da yiyecek satan görevlilerden birisi. Ve bu nedenle işine son verilmiş.Goal'de çıkan haberi şu şekilde özetleyebiliriz:

Jerry Vyse,maçtan önce stadyum dışından atkıyı satın almış ve satış esnasında giyeceğini söylediğinde arkadaşları bunu yapan bazılarının kovulduğunu,dikkat etmesi gerektiği söylemiş. Yiyecek içecek servisi sırasında taraftarların takdirini toplayan ve muhtemelen harçlığını çıkarmak için çalışan bu Antropoloji öğrencisi,supervizörü tarafından atkıyı çıkarması yönünde uyarı almış. Bunu reddedince de orayı terketmesi istenmiş.

Sanırım kapitalizmin en güzel örneklerinden biri. Taraftarlar öyle ya da böyle "müşteri" ve her zaman haklı.Ama çalışan yalnız. Ve onu yalnız yakalayınca istediği gibi zulmetme hakkını kendinde görüyor. O anayası yok ama demokrasinin beşiği dediğimiz İngiltere'de bile.

2 Şubat 2010 Salı

3D Derbi Heyecanı...

Geçtiğimiz pazar günü oynanan Arsenal-Manchester United maçı SkySports tarafından 3D yayın ile yayınlandı. 9 tane pubda kullanılan bu sistemle, sadece birkaç yüz şanslı kişi geleceğin bu yayın sisteminin tadına varabildi.

Londra'nın batısında ki The George and Devonshire Pub'dan alınan görüşler gerçekten de ilginç. SkySports'un sitesinde yayınlanan haberde, maç sonrası futbolseverlerin gözlüklerini çıkararak normal hayata bir türlü dönemedikleri ve maçın özet görüntülerini bile büyük bir zevkle izledikleri kaydedildi. Pub sahibi Ron Cameron'un açıklamaları ise şöyle : "Başlangıçta maçı bu şekilde izlemek ilginçti, ancak daha sonra sizi içine çekti ve harikaydı."

"Maçı 3D yayınlayacağımızı çok gizli tutmaya çalıştık. Ancak nasıl olduysa duyuldu ve o andan itibaren telefonlarım susmak bilmedi. Çok fazla rezervasyon isteğimiz vardı ve bu keyfi yaşayanlar, işin bir parçası oldukları için çok mutlular."

Sinemada 3D film izlemek için, sinemaya gitmek belki de hepimizin tattığı bir duygu. Ancak böylesine büyük bir yayın işlevini futbolda bir derbi maçı izlemek için kullanmak, hem yayıncı kuruluş hem de futbolseverler için çok büyük bir zevk olsa gerek. Derin bir iç çekerek, darısı bizim debilerimize demekten başka birşey gelmiyor içimden.

28 Ocak 2010 Perşembe

3 boyutlu maç heyecanı...











SKY Sports, önümüzdeki hafta sonu oynanacak Arsenal - Manchester United maçı için çok özel bir şey yapmış ve maçı 3D yayınlama kararı almıştır. Pazar günü oynanacak maç için 9 adet pub seçilmiş ve buralarda 3D gözlüklerle maçı 3 boyutlu izleme imkanı sunulacak. Ancak bu mekanlar açıklanmamış... Sky Sports yetkilileri bu yayın için, -3 boyutun tabiri caizse tadını kaçıran- Avatar filminin yönetmeni James Cameron ile görüşüp, yardım almışlar. Bu ilk kez yapılacak organizasyonda, ilk defa İngilterede şanslı izleyiciler, bir futbolcunun gözünden maç izleme imkanı bulacaklar, yani en azından amaç bu. Benim gibi, tek boyut dahi olsa bu maç izlenir diyenler de kaderlerine mahkum bekleyecekler...

22 Ocak 2010 Cuma

Man Utd’ın yeni sponsoru THY mi?


BBC’nin haberine göre THY, Barcelona’dan sonra Man U’ya da sponsor olarak büyük bir işe imza atmış.THY’nin ve Man U’nun sitelerinde bir haber göremediysem de BBC, haberin klüp tarafından doğrulandığını söylemiş. Amnchester United’ın £ 716m borcu nedeniyle finansal anlamda zor günler geçirdiğini biliyoruz. Bu nedenle herhangi bir sponsorluk teklifini reddeceğini düşünmüyorum. Ama asıl önemli olan taraftarın bu borca başkaldırısı. Bir çoklarınız biliyordur FC United’ın hikayesini. Şimdi o zamandan bunu görüp, bu takımı kuran ve destekleyenlerle, şimdi şimdi Glazer’a başkaldıranlar bir olur mu? Bence olmamalı.

Stockport County’nin yükseliş dönemini yazmıştık. Fırsat bulduğumda düşüşünü de yazıcam. Kısaca bahsetmek gerekirse Takımı satın alan kişi Çin’deki yatırımdan ve getiriden o kadar memnun kalmış ki, takımı bir kenara atıp Çin pazarındaki futbol faaliyetlerine yönelmiş. Hala da devam ediyor ve oldukça başarılı. Tabi bu duruma isyan eden taraftar Supporters Trust(Taraftar Derneği) adında bir oluşuma giderek takımı satın almış ve takımın hisseleri dernek üyeleri katkıları oranında paylaştırmış. İster misiniz futbolun Global markası Manchester United da taraftarların eline düşsün. Neden olmasın?

Bu arada hep aklımda, Endüstriyel Futbolu kötülüyoruz çoğu zaman. Ama Hoffenheim gibi örnek de mevcut hepinizin bildiği gibi. Yani aslında mevzu sadece para da değil biraz da kişilerde. Ki bence bu herkes için geçerli bir durum bu. Kimisi gücünü ülkede iktidarı devirmek için kullanır, kimisi gider ada satın alır bir başına kendi toprağında kendi düzenini kurar. Tercih meselesi...