Oyuna Arkadan Bakan Adamın Dramı...

Bir futbol sahası bu defa maç için değil bir cenaze töreni için kullanıldı.Başlama vuruşu yerine bitiş ilahileri vardı...Zamanında okul takımında kalecilik yapmış dostum "Rüyacı", bana bir yazı göndermiş. Keyifli okumalar:

Enkenin ölümü herkes gibi beni de çok üzdü ama aklımda bazı düşüncelerin dolanmasını engelleyemedim.
Kaleciler...
Futbol camiasıyla haşır neşir olan herkes bilir..." kaleciler biraz delidir"
Yüzdeye bakıldığında ;sıradışı olayları genellikle kaleciler yaparlar bir futbol takımında ve futbolcuların hiç de garipsemeden "kaleci işte" yorumuyla geçiştirilirler..
Bunu hep düşünmüşümdür...
Bir insanın kaleci olurken ki serüveniyle alakalı olsa gerek..
Mahallede kimse ben iyi kaleciyim diye kaleci olmaz ilk başlarda...
Kaleciler hep bu oyunun en kötü oynayanları arasından seçilir...
Oyunun dışında kalmaktansa bir köşesinden tutmayı tercih eden kaleciler ise ,kendilerini yerden yere atarken ,her yenilen gol sonrasıda sert bakışlarıyla karşılaşmak zorunda kalırlar takımdaşlarının.
Kaleciler emekçileridir bu mesleğin ve sadece oyunun dışında kalmamak,dışlanmamak için kabul etikleri bu mevkide bile her oyunda en arkada yanlızlardır...
Ki onlar arkadaşlarıyla birşeyler paylaşmak için fedakarlık gösterenlerdir...
İnat edenlerdir..
Kavga edenlerdir...
Enke sanırım kavga etmekten yoruldu..

İstanbulspordan yenen 3 gol...

2003-2004 sezonunda Barcelona' dan Fenerbahçe' ye kiralanmış kaleci Robert Enke, yalnızca sezonun açılış maçı olan ve Şükrü Saraçoğlu Stadında oynanan İstanbulspor karşılaşmasında forma giyebilmiştir. Bu maçta yenilen 3 tane gol, oyuncunun Fenerbahçe ve Türkiye macerasını o an bitirip, apar topar gönderilmesine sebep olmuştu. Daha sonra Tenerife de de kiralık oynayıp, ülkesine döndü.Hannover 96 kulübünün yolunu tuttu. Son 5 sezondur da bu takımdaydı. Kendini çok geliştiren kaleci Hannover' de ikinci baharını yaşamaya başlamıştı. Milli takıma da yükselip Euro 2008 finalinde İspanyaya kaybederlerken, Lehmann' ın yedeği olarak ülkesini temsil ediyordu. Lehmannın milli takımı bıraktığını açıklaması üzerine Almanya Milli Takım kalecisi oluvermişti. Herkes bu yaz Dünya Şampiyonasında da onu göreceğini beklerken, o dün bir trenin altında kalarak yaşamına veda etmiştir. Bazı kaynaklar ve Alman polisine göre de kendisini o trenin altına bilerek atmıştı, intihar etmişti. 3 gol yediği için neredeyse sınır dışı edilen 1977 doğumlu kaleci, böyle bir tecrübeden sonra çalışıp kendini bu kadar geliştiriyor ve varabileceği maksimum noktalara ulaşmak üzereyken de canına kıyıyor. Bunun için ciddi bir sorun gerekli. (3 yıl önce de 2 yaşındaki kızını kaybetmiş olduğunu hatırlatayım.) Ya da zirvedeyken ölümsüzleşme isteği, tabi ki de bilemiyoruz ama tek duyduğumuz psikolojik sorunları varmış. Bir de bağırsak rahatsızlığı geçirdiği için son 4 milli maçta da forma giyememişti. Bunu yargılayıp, kurcalamak da bize düşmez zaten. Saygı gösteriyor ve mekanı cennet olsun diyorum.