şampiyonlar ligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şampiyonlar ligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2010 Çarşamba

Hola Europa!!

Bursaspor tarihinde ilk defa Şampiyonlar Ligi'nde yer almayı başardı geçen sezonki şampiyonluğu ile. Bu gecede ilk defa boy gösterdi bu turnuvada. Fakat adı gibi Şampiyonların turnuvasında Bursaspor'un işinin zor olduğu tahmin edilen bir durumsa da açılış maçı olması nedeni ile farklı bir görüntü ve oyun bekleyenler malesef hayal kırıklığına uğradı.

Manchester United, Valencia, Glaskow grubuna düşen Bursaspor için kendi aramızda grup yorumlamalarımızda, Rangers'la Avrupa Ligi için çekişeceğini düşünüyorduk. Bunun içinde kilit maçın içerde oynanacak Valancia maçı olacağını öngörmüştük. Bu anlamda Bursaspor'un açılış maçının Valencia karşısında oluşu ya bahtsızlık olacaktı yada büyük bir şans. İlk maçın verdiği ruhla müthiş bir maçda izleyebilirdik ama olmadı malesef ve tüm bu anlattıklarımın tek sonucu 0-4 biten bir yenilgi oldu.

Maç öncesi, gazetelerde, yorumlarda hakim olan yegane düşünce Bursaspor'un galibiyeti kazanma olasılığının çok yüksek olduğu idi. Köşe yazılarında, stad önü yorumlarında bahsedilen ve beklenen sonucun bu oluşu izleyicide de haliyle beklentileri dahada yükseltmişti. Ancak gücü ortada bir Bursaspor'dan bunu beklemek birazda hayalcilik olur. Bursaspor için güzel günler ileride, onların gelecekleri güzel günlerle dolu fakat bugün geleceği beklemek yanlış olur, kandırmaca olur. 4 gollü yenilgi beklemek de yanlış belki fakat galibiyetlerin bu kadar erken gelme ihtimalinden daha yüksek bir olasılık.

Ertuğrul Hoca, geleceği en parlak teknik direktör. Şu ana kadar Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük hocalardan, Fatih Terim'den, Mustafa Denizli'den, Şenol Güneş'den en iyi yönleri toparlamış gibi kendi içerisinde. Harmanı ise topaklanmadan öğütülmüş. Gözleri çakmak çakmak ve ateş dağıtıyor baktığı yerlere. Bursaspor için büyük şans, tabi Bursa'da Ertuğrul Hoca için.

Bursa'nın evinde kalan maçları ManUtd ve Rangers. Rangers'dan puan alır belki ama ManUtd maçı gerçekten zor. Birde ManUtd bugün berabere kaldı ve kilit ismi Valencia'yı kaybetti. Sıradaki iki maçta bu takımla. Yani grup birinciliği garanti filan olmadan oynanacak. İşte bu dahada zorlaştırıyor bu maçı. Neyse komplo teorileri için daha erken. Bir Avrupa Ligi çıkarsa bu gruptan yeterli ve büyük başarıdır.

4 gollü yenilgi, gelecek derken Bursa ligden kopmazsa en büyük kazanç da bu olur. 4'de 4 yapan takım havasını kaybetmeden devam ederse lige renk katmaya devam eder. ~Viva Spor Toto Süper Lig~

21 Mayıs 2010 Cuma

Şampiyon olup Barcelona'yı İnönü'ye getirmek


Bursaspor stadı yetişmezse Bursa maçlarını İnönü'de oynamak için başvurcakmış. Tabi Bursa ve Beşiktaş arasındaki husumetin giderilmesi açısından önemli bir adım ama şampiyon oldukları maçın ertesinde heyecandan saçmalıyor olabilirim diyen Sercan şuna benzer şeyler söylemişti;

"Şampiyon olduk, seneye Real Madrid'i Barcelona'yı Bursa getireceğiz.Taraftarımıza onları izleteceğiz."

Ee oldu mu şimdi! Umarım stad yetişir de İstanbul dışındaki güzellikleri de gösterme şansını yakalarız.

9 Nisan 2010 Cuma

Hangi İngiliz, Hangi Alman, Hangisi şampiyon??











Old Trafford da Çarşamba akşamı oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında, geçen sezon Premier Lig şampiyonu olarak tamamlayan Manchester United 3-0 öne geçmesine rağmen, yediği iki golle, -ki görüntüdeki Robbenin golü ayıptı- Alman Bayern Münich e elenmiş oldu, böylece İngiltere şampiyonu Şampiyonlar Ligi yarı finaline kalamamış oldu...













UEFA Avrupa Liginde ise çeyrek final eşleşmelerinde geçen sezonun Bundesliga şampiyonu Wolfsburg, deplasmanda 2-1 yenildiği Fulham ile dün gece oynadı. Bobby Zamoranın maçın başında attığı golle maçı kazanan İngiliz ekibi, Almanya şampiyonunu da yarı final dışına iterken, belki de sürpriz bir başarı elde etti. Ancak Lucescu nun Shakhtarını eledikleri an bu sinyalleri zaten vermişlerdi..

1 Nisan 2010 Perşembe

Evde sinema keyfi


Ne yazılır ki bu maç için? Çok düşündüm neresinden başlasam, nesini anlatsam diye.. Bir ara vazgeçer gibi oldum, sonra aklıma gelen ilk şeyi paylaşmak istedim, "Neden evimde daha kaliteli bir televizyonum yok?" Dünya dışı bir futbol var sahada, nihayet Star maçı yayınlamayı tercih edip D-Smart a kaydırmamış.. Zlatan, Messi, Fabregas, Walcott ve devamı... Bunlar maç yapmıyorlardı gerçekten, farklı bir şeydi bu, futboldan öte, dünyamızdan öte... "Bir şölendi, bir şovdu" diye klişe bir cümle kuracağım aklıma gelmezdi böylesi bir maç için.. Tekrardan isyan ediyorum, "Neden daha kaliteli bir televizyona sahip değilim?"

19 Mart 2010 Cuma

Yiyin birbirinizi...








Bugün çekilen kura ile, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi çeyrek final eşleşmeleri belli oldu. İlginç iki maç gözüme çarptı hemen. Biri Şampiyonlar Liginde; çeyrek finalde iki takımla temsil edilecek olan Fransanın Lyon ve Bordeaux ekipleri birbiriyle eşleşirken, Avrupa Liginde ise, iki İspanyol ekip Valencia ve Atletico Madrid denk geldiler. Aynı ülke ekipleri birbirlerini yiyecekler tabiri caizse...

Diğer çeyrek final eşleşmeleri ise şöyle;

Avrupa Ligi;

Fulham-Wolfsburg
Hamburg-Standard Liege
Benfica-Liverpool

Şampiyonlar Ligi;

Bayern Münih-Manchester Utd
Arsenal-Barcelona
Inter-CSKA Moskova

17 Mart 2010 Çarşamba

İspanyolların dramı...

















Malesef hiç gidip görme, gezme fırsatım olmadı ama; Flamenkonun merkezi gösterilirken, Flamenkonun o buruk hüznünün de Sevilla şehirinin her yerine çökmüş olduğunun çok kolay farkedildiğini söylerler. Kısacası hüzünlü bir şehir olduğu söylenir. Fotoğraftaki dinginlik de bu yönde zaten.. İşte bu şehir, dün gece farklı bir hüzne daha boğulurken; geçen hafta -dev takım- Real Madrid in yaşadıklarını hissettiler. CSKA Moskova, gruptaki son maçında İnönü de Beşiktaş ı deviren CSKA, dün gece de Sevilla yı devirerek ilk 8 e kalmayı başardı. Böylelikle, bu turda mücadele eden, 3 İspanyol takımından iki tanesi, dramatik sonuçlarla, La Liga ya döndüler. Şimdi, Şampiyonlar Liginde tek İspanyol kaldı.. En büyük favorilerden Barcelona, geçtiğimiz sezon 6 farklı kupa alan Barcelona, bu akşam 1-1 in rövanşında Stuttgart ı ağırlayacak. Hiç zannetmiyorum ama, Stuttgart da bir sürpriz yapıp, İspanyollara Avrupa yı dar edebilir mi dersiniz? Bu arada CSKA da üstün performansıyla, bir ara Galatasaray ın da ilgilendiği söylenen Honda, Sevilla yı yıkan en büyük isim oldu.. Bilemiyorum acaba basınımız Nonda ile Honda yı mı karıştırmıştı o zamanlar?

10 Mart 2010 Çarşamba

Lanetli rövanşlar...















Dün gece STAR ın Şampiyonlar Ligi maçı yayınlamamasından ve maçların D-SMART ta yayınlanmasından dolayı, arkadaşlarımın evinde, saçma sapan dizilere maruz kalıp, maçların bitmesini, tabi ardından dizilerin bitmesini ve nihayetinde özet görüntülerin yayınına geçilmesini sabırsızlıkla bekledik. “Geniş Aile” yine izleniyor da, ondan sonra Starda başlayan ve tamamen bunun çakması “Cümbür Cemaat Aile” mi ne, o gerçekten çekilmezdi. Neyse ki, bir arkadaşın doğum günü olmuştu gece 12 den sonra da, onu kutladık, 1-2 duble “Chivas Regal” içtik derken, özetlere geçildi ve birer duble daha eklendi tabi :))

Öncelikle Arsenal-Porto maçını gösterdiler ve baş döndürücü oyunla Arsenal maçı 5-0 kazanırken, Portonun ikinci yarı başındaki az da olsa etkili oyununun dışında varlık gösteremediğini anlattı bize bu özet görüntüler.. Bu etkili oyunu da Nasri nin inanılmaz golü bozunca, zaten olanlar olmuş…

Ardından beklediğimiz asıl maça geçtik; Fiorentina bize göre haksız olarak Almanya da 2-1 yenildiği B.Münih ten rövanş alma çabasındaydı. Nitekim, maça da böyle başlamışlar. Özetleri izlerken, kafamda canlanan şey, Türk takımlarının arada bir de olsa, ilk maçı dışarıda oynadıkları güçlü rakiplere karşı, deplasmandan avantajlı bir skorla dönüp de, sahasında turu kazanmaya çalıştıkları maçları hatırlattı bana bu maç. Mesela, bu sezon; Fenerbahçenin Lille deplasmanından 2-1 mağlubiyetle, Galatasarayın A.Madrid deplasmanından 1-1 beraberlikle dönüp, içerde verdikleri savaşı kaybetmeleri gibi.. Ya da geçen sezon, Hamburg deplasmanından 1-1 ile dönen Cimbom un, Sami Yen de 2-0 öne geçip, sonucunda yine elenmesi gibi.. Lucescu döneminde UEFA Çeyrek Finalinde, Lazio ya Roma da 1-0 kaybeden Beşiktaşın İstanbulda yarı finali görememesi gibi.. Sonuç itibariyle, Fiorrentina 2-0 öne geçti, ancak kale ağzına yaklaştırmayan Fiorentina savunmasını aşamayacağını anlayan Bayern Münih, Van Bommel in ceza sahası dışından attığı golle, maçı uzatmaya götürecek skoru yakaladık derken, Jovetic in golü, ibreyi yine Fiorentina ya çevirdi.. Bu kez de bir dakika içinde, Robben yine ceza sahası dışından öyle bir gol attı ki…

Türk takımları ile yapmış olduğum onca kıyaslamadan sonra son bir şey eklemeden de yapamayacağım. Biz rövanş maçlarını hiç kazanamadık ki; yenilgiyle ya da beraberlikle elendik hep.. Son hatırladığım, en bariz hatırladığım daha doğrusu, Milli takımın İsviçre yi 4-2 yenip gidemediği Dünya Kupasıydı… Ama Fiorentina, kazanmayı başardı en azından, ama ben taraftarı olsam, “Yenilsek daha iyiydi” demekten de alamam kendimi, yazık oldu, çok yazık olmuş gerçekten de…

16 Şubat 2010 Salı

Nihayet başlıyor...


















LYON - REAL MADRID
MILAN-MANCHESTER UTD.

26 Kasım 2009 Perşembe

SMS li Maç Analizi

Pascal'ın bu maçı kaçırması düşünülemezdi elbette.Benim içinse fonda bir enstrümandı. Hem Beşiktaş'tan umutlu değildim hem Manchester anılarımı depreştirmek istemiyordum. Lakin Tello perdeyi açtı.Dakikalar ilerledikçe heyecan arttı. Ve ortaya aşağıdaki smsler çıktı. Klasik maç analizi gibi değil elbet. Heyecanla ve anlık düşüncelerle yazılan mesajlar:


22.19/Pascal- ferrari bu maçı kazandırır...hatta bence gol atsın bi de:)

22.21/Marat-Tello piyasa yaptı.ferrari geçilmez defans anlayışı nereye kadar bilemem.

P-Olm adamlar durmuo ki.Napsinlar:)bu adamlarda hep defanstan seken toplarla yeniliyorlar ya,sanssizlik:)Keske tello atmasaydı.belki o zaman oynardi.

M-Kontraya iyi çıkıonuz ama.alt bitsin ama kupon yatmasın:)

P-Ahh! Ne güzel geldiler, bu gol olsa iyiydi. Ah Fink!

P-Ayrıca ben direk 2 oynadım da cska’ya 0 yazmıştım.ordan yattım.

M-O zaman duaların benimle olsun.gerci diğer maçları bilmiyorum ama

P-O zaman böyle bitsin

M-porto-chelsea icin ust oynadım.0-0 pehh!!

P-Tello atabilir.

P-Neyse:) Aha 35 dk var yaa,belki atarlar. Ama umarım önce chelsea atar..Bu arada İbrahim Kaş’ın naptigini anlayabildin mi?nerde ve nasıl oynuyor ve neden?

M-Valla ben facebooktayim.maca çok bakmıyorum:)

M-Erhan Güven kim la

P-Altyapidan olması lazım yalış hatırlamıyorsam. Kaş göbeğe geldi.yakacak bu adam bizi bir de owen giriyor.bitmez bu maç.

M- Denizli artislik olsun die yaptı bence.patlamaz umarım.

P-Tello,Fink,bobo,ekrem öldü:). Tabata ve ugurun girmesi lazım,gider şimdi yusufu alır.iyice yavaşlarız.

P-Ekrem-Erkan değişikliği de fena olmaz aslında,sağ kanat canlanır.

M-Bu msjları bloga koyucam:)

M-Batuhan bilir Manchester’ı:)iddialı bir hamle.doldur boşalt

P-Batuhan enteresan oldu ya,top tutmak yerine kafa toplarına hakim olmayı tercih ediyo denizli sanırım..Topu indirse kim alcak.

M-Bir de sezonun ilk maçı şamp liginde man u.garip

P-girer girmez kart gördü yaa.ulan penaltı verecek diye çok tırstım.bu batuhan 5 dkda atılabilir haa..bu arada koy bloga ilginc olur..bitmiyooo

M-Koyucam usenmezsem mac analizi niyetine:)

P- burası inönüburdan çıkış yok!ohaa, 5 dk çok yaa..

M-valla cok. Bayern finali geldi aklıma.ernst bitmis kosamio

P-oha,rustuye bak.

M-harbi . bu aksam tam baristi taraftarla

P-Oldu bu is

M-İlker yasinlik yapma dicektim.bitti.hadi gecmis olsun.

P-yok yok, o rustu gol yemezdi bugün,belli etti.bir de hakem fazla oynattı ya.

M-e rustu bekledi ama.bitti yaiste sende.neyse ben mesajları worde atiom.ben kacar.

P-Eyvalla..son olarak sunu da ekliyim..ismail koybasi fena top oynadı,her yere kostu valla,helal olsun

M-ahaha blogda çıksın diyeydi bu sanırım.iyi geceler.

17 Kasım 2009 Salı

Dünyayı sallayan 15 dakika



En taze futbol filminden ilk görüntüler.Mayıs 2005’te İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi finalinin konu edildiği film. Devre arasında yaşananlar film edilmiş. Dave Kirby yazmış, Neil Fitzmaurice Rafa Benitez’i canlandırıyor. Gerard, Carragher ve Hamann da filmde ufak roller almış. Bugün Premiere'i Liverpool'da yapılmış. Darısı başımıza.

5 Kasım 2009 Perşembe

Cup Winners' Cup

Dünkü yazımda da bahsettiğim gibi, evet bir zamanlar Kupa Galipleri Kupası vardı. Avrupanın en prestijli ikinci kupasıydı. Her ülkeden de bir takım katılırdı. Şimdiki UEFA hatta Avrupa Liginde ise bazı ülkelerin üçüncüsü, dördüncüsü, bazılarının kupa galibi, bazılarının kupa finalisti, Şampiyonlar Liginde grup üçüncüsü olan kulüpler, vs. Nedir bu ya? Hepsinden karışık ortaya. Oysa ki Kupa Galipleri öyle miydi? Her ülkeden bir takım katıldığından, katılan ekip sayısı da gayet azdı, böylece 2 tur sonunda çeyrek final oynanabilen entersan bir turnuvaydı. Maçları Perşembe akşamı oynanırdı. TRT kanallarından biri yayınlardı hep. 1960-61 sezonuyla star alan turnuva, 1998-99 sezonunda da UEFA Kupası içine hapsedilmiştir. Bu kupayı ilk kez müzesine götüren takım, finalde Glagow Rangers' ı yenerek Fiorentina olurken, son kez kazanan takımsa, finalde Mallorca' yı deviren Lazio olmuştur. Bazı yıllarda alt liglerden kupa kazanıp ya da şampiyonla final oynayıp bu keupaya katılan takımlar da oldu. Çok da ilginç maçlara ve enstatanelere sahne oldu bu maçlar. Tarihine baktığımızda çok ilginç kulüplerin final oynadığını hatta bu kupayı müzelerine bile götürebildiklerini görüyoruz. Bir başka ilginç istatistikse bu kupayı iki sezon üst üste müzesine götürebilen bir ekip yoktur. Dünya Kupası, Şampiyon Kulüpler Kupası, UEFA Kupası üst üste iki kez aynı takımlarca kazanılırken, bu kupada böyle bir şey görülmemiştir. Kanaatimce, Türk takımlarının da bir gün kazanabileceği bir kupa olabilirdi. 1969-70 sezonunda Göztepenin bu kupada çeyrek final oynamış olduğunu ve Roma' ya elendiğini de eklemek isterim. Bu kupanın ilk golünü ( hatta ilk 3 golünü ) Fiorentina adına Milan Luigi atarken, son golü de Pavel Nedved Lazio adına kaydetmiştir. Çok eğlenceli ve çekişmeli maçlara sahne olmuş olan bu turnuva keşke tekrardan oynanmaya başlasa. Ancak, bu gidişle yakında bir tek turnuva bile kalabilir Avrupa' da, toplarlar 200 takımı bir yere, sezon boyu maç yaparlar... Neyse, o günleri göremeyenler de var aslında, şanslı da sayılabiliriz :))

Bir de tarihi boyunca bu kupayı kazanan takımların listesini vereyim: (uefa.com)