basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
basketbol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Eylül 2010 Pazartesi

Tarihe Geçen Gün


12 Eylül 1980...

12 Eylül 2010...

30 yıl önce Türk tarihine geçen askeri darbenin, belli başlı nedeni olarak görülen kişilerini, gündem maddelerine taşıyan bir değişim için karar vermek zorunda bırakıldık bugün. Bizim seçtiğimiz vekillerimiz "birde onlara soralım(!)" deyiverince iş başa düştü.

30 yıl sonra, tıpkı tam 30 yıl önce olduğu gibi tarihi bir gün yaşadık. 30 yıl sonraki çocuklarımız, evlatlarımızın hatırlayacağı bir gün oldu bugün. Tekrarında fayda var, bugün 12 Eylül 2010.

Açıkcası bugün beni heyecanlandıran tek şey, lise yıllarımda hep eleştirilen sistemler yüzünden, hayatımda en istekli olduğum şeyi bırakmanın verdiği hüzünle izlediğim Dünya Basketbol Şampiyonası'nın final maçıydı. Bu heyecanı yaratansa hem finaldeki iki isimden birinin Türkiye oluşu hemde diğerinin ABD oluşuydu. Tekrarında fayda var, finalin ismi Türkiye - ABD.

Bayram tatilini kar sayanlardanım bende. Ramazan girince tatilin arasına, bari şu 2-3 günü değerlendireyim diyerek yazlığa topukladım. Aynı topuklamayla da seçim için geri döndüm. Neyse yollardaki o araba çölünün yarattığı kalabalık etkisi, sandıkta yoktuda o kısmı hızlı ve kazasız bir şekilde atlattık. Çıkan sonuç umarım herkes için iyi olur, güzel olur, gelecek dolu olur, hayırlı olur.

Litvanya'nın bronzu koparıp aldığı maçı izlemek keyifti açıkcası. Keyfin nedeniyse "bizden tokat yiyenin, toparlanamaması" düşüncesini destekleyen bir diğer kanıt olarak yaşanması. Sırbistan'lı oyuncular, 4.3 saniyelik bir gecikmenin ardından maçın farkına varabilmiş olsalar dahi kalan 0.5 saniye onları 3.lük kürsüsüne çıkarmaya yetmedi. Litvanyalılar ise gruptan çıkması zor denen bir takım olarak bu başardıkları ile, Türkiye'nin kanatları altında şampiyon ABD'yi gölgede bırakan takım olmayı başarırcasına kürsüde eğleniyorlardı. Hak etmişlerdi.

Sonra tabi, assolistler en son çıktı sahaya. Hatta ısınmaya bile sonradan çıktı takım, maça da biraz sonradan adapte olduğumuz gibi. "Baştan sona ABD'nin hakimiyeti" diyemesemde büyük çoğunlukla onların üstünlüğü ile geçti maç. "Bu ABD'yi yense yense Türkiye yener" sendromuna onlarda takılmış olacaklar ki fark açılsada, şımark ABD oyununu çok sonraları, bir kuple şeklinde gördük. A3 takım bile dense ABD'nin karşımızda bu tavrı takınması bile gurur okşayıcı.

Şimdi baştan buraya bir birleştirme yapalım, spor adına. 200?'li yıllarda, "20??'lı yıllarda Dünya Şampiyonası Türkiye'de olacak. Finalide Türkiye-ABD olacak" diye gencecik bir basketbolcuya söyleselerdi-ki bu ben oluyorum- buna inanmazdım. Sabah 4'lerde 5'lerde kalkıp izlediğimiz yıldızlar-ki A3 takım olmasına rağmen bu tür yıldızları(bknz. Kevin Durant) barındıran bir takımdı ABD, şampiyonada- karşısında final oynayacağız, birde bizden çekinecekler. Kısa sürede bunun oluşu ve benimde buna canlı şahit olmama sebep, bu gençler aldıkları bu "Gümüş(!) Madalya"ile geride bıraktıkları çekinceler ile başardıkları, tonlarca Altına(!) bedel. Hepsine helal-i hoş olsun..

Unutma Türkiye'm. Bugün 12 Eylül 2010.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Yorumsuz#2

Carter, ileriye dönük, futbolcu olma isteğini belli etti...

19 Şubat 2010 Cuma

Carmelo vs. LeBron

" Birazdan elinin üstünden geçecek topa iyi bak James... "

Not:Denver maçı 1.9 sn. kala Carmelo'nun leBron'un müthiş savunması altındayken el üstü orta mesafe şutu ile kazandı.

14 Şubat 2010 Pazar

2010 All-Star'a Kalan Son Adım


Dünya'nın en çok takip edilen spor şölenlerinden All-Star şöleni, All-Star Dallas 2010, büyük maç öncesi cuma gecesi Rookie-Sophomore maçı, cumartesi gecesi ise yetenek yarışmaları ile devam etti. Türkiye saati ile pazartesi sabaha karşı oynananacak All-Star maçı için geri sayımda son dönemece girildi.

Büyük çekişmeye sahne olan Rookie-Sophomore maçını tam 7 yıl aradan sonra Rookie(Çaylaklar) kazanırken, Milwaukee Bucks'ın çaylak oyuncusu Brandon Jennings maça damgasını vuran oyuncu oldu. Ancak maçın MVP'si Tyreke Evans oldu.

Ardından bu sabaha karşı yapılan yetenek yarışmalarında, Yıldız Şutörler yarışmasında zaferi orta sahadan başarılı atışı ile Alman yıldız Dirk Nowitzki, Teksas takımına kazandırırken, yetenek yarışmasında 2. kez gülen isim Phoneix Suns'ın başarılı oyun kurucusu Steve Nash, 3 sayı yarışmasında tecrübeli Paul Pierce kupayı kazanan isimler oldu. Gecenin en ilgi çekici yarışması olan smaç yarışmasında ise NBA tarihinde ilk defa bu yarışmayı 3 defa kazana isim olan Nate Robinson gülen isim oldu.

2010 All-Star'ın, diğer All-Starlar'a nazaran bir farkı olsun isteyen organizatörler, NBA'nın 24 yıldızını karşı karşıya getirecek büyük karşılaşma için Dallas şehrinin yeni NFL stadı olan Cowboy Stadyumu'nu kullanarak 80 bin kişilik kapasitesi olan stadyuma, saha içine de seyirci alarak ortalama 92 bin kişilik bir seyirci grubunu toplayarak bir ilke imza atacaklar. Bu konuda ki All-Star rekoru 1989 yılında oynanan ve 45 bin kişinin izlediği Houston Astrodome'e ait. Normal sezonda ise 62 bin seyircinin izlediği Michael Jordan'lı Chicago-Atlanta maçının oynandığı Georgiao Dome Salonu'na ait.

92bin canlı seyircinin izleyeceği, dünyanın bir çok ülkesinden milyarlarca takipçisi olan bir karşılaşma, heyecan, adrenalin, görsel şölen, uykusuzluk... All-Star Dallas 2010'da...

15 Kasım 2009 Pazar

Kaybetme Kültürü

Fotoğraf Fenerbahçe taraftar sitesi Antu'dan. Nasıl bir yorumdur bu. Maçı izlemedim ama yazık. Bir spor müsabakası sonrası bunlar olmamalı. Bir spor müsabakası içerisinde de öyle şeyler olmamalı. Bir hafta futbol maçları oynanmadı ve yaşanan duruma bakın. Gs galip gelse nolur Fb galip gelse ne olur. Futbol maçında yaşanan saçmalıklar, basketbola da taşındı. Bir kaç senedir oluyor bunlar. Ne zaman vazgeçicez. Bir spor müsabakası sonrası bir grup insanın bir grup insana fotoğraftaki gibi hakaret etmesi neden. Spor bu mu? Bir bayan taraftarın orta parmağını gösterdiği fotoğraflar da yayınlandı. Bayanların tribünlere girmesi de bir şeyi değiştirmeyecek belli ki. Şu ülkede spor bu kadar seviyesiz olmamalı. Bana verseler Gs yi ligden düşürürüm. Ama ötekiler de bunu yaptı demeden. Belli ki bir yerden başlanmalı. O gün bugün olsun. Tribünler temizlensin. Sporseverler de kaybetmenin hayatın sonu olmadığını, haftaya olmazsa öbür hafta kazanabileceklerini unutmasınlar. Holiganlar da defolsun gitsin.