milan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
milan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Kasım 2010 Perşembe

Akıl Yaşta Değil Baştadır

Beşiktaş'ın lig başlamadan evvel Avrupa Ligi elemeleri ve ardından ligin başında fırtına gibi estikten sonra son günlerdeki düşüşünden sonra Başkan Yıldırım Demirören tarafından dile getirilen sakatlıklar konusu, sadece Beşiktaş'ın başındaki müsibet değil aslında. 11. Haftaya girilirken ligde 15 takımda toplamda 61 sakat oyuncu bulunuyordu. Bucaspor bu listede 10 sakatla ipi göğüslerken, Beşiktaş ve Galatasaray 8'er sakatla ikinci, Fenerbahçe ise 6 sakatla üçüncü sırada yer alıyordu. Tüm bunlara karşın, futbol klişelerinden genç takım yaratma olgusu karşısında sakat listesinin başındaki Bucaspor 26.3, ikincilerden Beşiktaş 28.2 Galatasaray 25.4, üçüncü Fenerbahçe ise 25.7 yaş ortalamasına sahip bir kadro yapısı oluşturmuş durumda.

STSL'imizde ki bu istatistiklere karşı, örnek alınabilecek en uygun takım sanırım AC Milan'dır. AC Milan 2010/2011 sezonuna 29.2 yaş ortalaması olan bir kadro ile başlamış ve bugünkü 3-1 Palermo galibiyeti ile 11 maçta 7 galibiyetle 23 puan toplayarak ligin zirvesinde yer almakta.

Kadrodaki oyuncular ve yaşları:
1-Marco Amelia(Genoa'dan kiralık) - 28
2- Flavio Roma - 36
3- Christian Abbiati - 33
4- Oguchi Onyewu - 28
5- Nesta - 34
6- Sokratis Papastathopoulos - 22
7- Massimo Oddo - 34
8- Gianluca Zambrotta - 33
9- Bruno Montelongo(River Plate'den kiralık) - 23
10- Daniele Bonera - 29
11- Thiago Silva - 26
12- Mario Yepes - 34
13- Luca Antonini - 28
14-Gennaro Ivan Gattuso - 32
15- Clearence Seedorf - 34
16- Rodney Strasser - 20
17- Mathieu Flamini - 26
18- Ignazio Abate - 24
19- Andrea Pirlo - 31
20- Massimo Ambrosini - 33
21- Kevin Prince Boateng - 23
22- Pato - 21
23- Filippo Inzaghi - 37
24- Zlatan İbrahimovic - 29
25- Robinho - 26
26- Ronaldinho - 30
27- Nmandi Oduamadi - 20

Ligdeki son maçlarında 24.45 yaş ortalamalı Palermo'ya karşı 31.27 yaş ortalamalı bir 11'le sahaya çıkıp ve ilk yarı sonunda 1-0'lık üstünlükle sahadan ayrıldılar. Maç sonunda tabela ise lehlerine 3-1'lik galibiyeti gösteriyordu.

Kadrodaki en yaşlı oyuncu 37 yaşıyla Filippo Inzaghi olurken, bu oyuncunun bu sezon ligde ve ŞL'deki oynadığı 7 maçta 4 gol atması 37 yaşındaki bir oyuncunun performansı için beklenmedik bir yükseliş aslında. Bunun arkasında yatan nedense AC Milan'ın sağlık ekibi ve onların ünlü performan artırıcı çözümleri.

AC Milan'ın sağlık ekibi Dünya'da eşine zor raslanır bir ekip ve yaptıkları ile tüm Dünya futbol kamuoyundan her daim takdir görüyorlar. Yaşı ilerleyen futbolcular için saha içinde performanlarını yukarıya çekecek kendilerine özgü taktikleri olduğu söylentiler arasında ancak bunu komuoyuyla paylaşmıyorlar. Performans artırıcı çözümler sonucunda performans testleri uyguladıkları oyuncuların performanslarında beklenen gelişme olmuyorsa, yeniden çözüm önerileri buluyorlar. Ta ki kendilerine düşen görevi tamamlayana kadar. Tabi iş sadece bu taktiklerle olmuyor. Taktikleri uygulayan oyuncunun istekliliğine ve uygulama kabiliyetiylede bu başarı perçinleniyor.

STSL'de 11. hafta itibari ile ilk 3 takımın yaş ortalamaları, Trabzonspor - 25.0, Bursaspor - 26.0, Kayserispor - 24.8 (en genç ikinci takım) iken Seria A gibi dünyada kendini kabul ettirmiş bir ligde 29.2 yaş ortalamasına sahip AC Milan'ın 11. hafta itibari ile lider konumda oluşu pekde şans olmasa gerek!

17 Kasım 2009 Salı

Dünyayı sallayan 15 dakika



En taze futbol filminden ilk görüntüler.Mayıs 2005’te İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi finalinin konu edildiği film. Devre arasında yaşananlar film edilmiş. Dave Kirby yazmış, Neil Fitzmaurice Rafa Benitez’i canlandırıyor. Gerard, Carragher ve Hamann da filmde ufak roller almış. Bugün Premiere'i Liverpool'da yapılmış. Darısı başımıza.

2 Kasım 2009 Pazartesi

Serie A' ya noldu?

İtalya Seria A (Lega Calcio) yıllardır hep mücadelenin en üst seviyede göründüğü, tüm dünya yıldızlarının top peşinde koşturduğu lig. Oynaması ve tutunabilmesi en zor olan liglerden bir tanesiydi hatta belki de en zoruydu. Türkiye Süper Liginin tozunu yutmuş olan Ariel Ortega ve Alex De Souza gibi ismler İtalya maceralarını hep kısa sürede tamamlamak zorunda kalmışlardı. Dünya futbol tarihinde klasikleşmiş isimler; Maradona, Van Basten, Rijkaard, Gullit, Vieri, Zidane, Del Piero, Totti Serie A kalitesini en iyi anlatan oyuncuların başlarında yer alırlar. Şimdilerde ise yıldız oyuncu demek isteyip de malesef vazgeçtiğimiz isimler var. Mücadele mümkün olduğunca dibe vurmuş. Büyük klüp anlayışı zaten yok olmuş. Tabi bir de bu kadar şeyin üstüne bir kaç yıl önceki şike skandallarını da ekleyecek olursak İtalya Ligi dibe vurmuş durumda. Klüpler bazında ele alırsak, hala ismi duyulduğunda korkulan o kadar çok takım var ki. Juventus, Internazionale, Milan, Roma hatta artık Genoa, Napoli ve Sampdoria.

Öncelikle Genoa, Napoli ve Sampdoria için konuşacağım.

Geçen sezon Galatasaray forması giyen kaleci Morgan De Sanctis' in yeni takımı Napoli, orta sahasını 22 yaşındaki genç orta saha oyuncusu Slovak Marek Hamsik' e teslim etmiş durumda. Zaten G.Afrikada da Holosko ile ikisini izleme şansı bulacağız. Juventus' a karşı 2-0 geriye düşüp de 3-2 maç kazanmaları da Hamsik'in 2 golü sayesindeydi. 24 yaşındaki forvet Arjantin asıllı Lavezzi, daha önceki Genoa macerasından sonra 6 milyon euro karşılığında San Lorenzo' dan alındı. Gençken Arjantin' de yeni Maradona diye anılıyordu, benden söylemesi.

Genoa' da orta saha Jankovic ve forvet Floccari ön plana çıkan isimler. Ancak Genoa çok disiplinli bir takım ve takım oyununu çok iyi oynayabiliyorlar.

Sampdoria' ya gelince, Cassano ve Pazzini gibi iki forvetin arkasına bir de orta saha oyuncusu Palombo eklenince zaten savunması her topa hakim olan bir takım için maçlara ortak olmak hiç de zor olmuyor.

Gelelim dört büyüklere, Roma; De Rossi ve Totti olmasaydı acaba ne yapacaktı? Hatırlayın Batistuta, Montella, Cafu, Candela gibi isimleri; tabi orta sahanın tüm yükünü omuzlayan Tommasi ve emerson. CM 01-02 oynayanlar bilirler Roma' nın nasıl büyülü bir takım olduğunu. Az save edip yenilince baştan başlamamışlardır. Ekonomik sıkıntılar koca Roma' yı ne hale getirmiş. Neyse ki hala Baptista, Riise, Burdisso gibi destekleri de var. Juventus bu sezon şampiyon olamazsa ne zaman olur demiştim sezon başında. Buffon, Cannavaro, Camoranesi, Del Piero, Trezeguet. Ama bence en büyük yıldızları Sebastian Giovinco. Aman dikkat, Giovinco'yu da İspanyol devlerine kaptırmasınlar. Milan hala yıldızlar topluluğu gibi görünüyor ancak dikkatli bakın bu yıldızların hepsi bir yerlerde bir şeylere küskün kalmışlar. Başta Ronaldinho, zeka ve yetenek inanılmaz derecede ama senin neyine İtalya? Huntelaar, Real Madrid' e alışamadan Benzema' yı görünce arkasına bakma fırsatı bile yakalayamadan kendini Milanoda buldu. Yaş ortalaması çok yüksek bir kadroya sahip Milan. Ama tabi ki saymadığım bir çok isimle birlikte büyüdük biz. Hala Milan' da top oynuyorlar ve arada bir de olsa bireysel yeteneklerini yansıttıklarında puan alıyorlar. Inter için söyleyebileceğim gerçekten bir tek şey var. Eto'o yıldız sayılırsa, bunun haricinde ellerindeki tek adam Jose Mourinho' dur. Bakalım Mourinhonun dehası yetecek mi?

Yetecek mi derken elbette ki yetecek. Çünkü fizik gücünü görmediğimiz, 3-4 pas arka arkaya yapmanın ne kadar zor olduğu bir sezon geçiyor İtalya da. Eskiden keyif alarak izlediğimiz takımlar, futbolcular, birer birer kendilerini düşürüp yok olma yolunda ya da yeniden parlayabilecekleri liglere yeşil ışık yakma yolunda ilerliyorlar. Bu durumdan faydalanması gereken Türk takımlarımız olmalı bence. Ronaldinho yu Fenerbahçe de görme şansımız bence var :) İspanya ve İngiltere futbol endüstrisini tekeline alma yolunda ilerleyedursun; İtalyan klüpleri, Barcelona'nın Real Madridin kombinelerini oyuncularına prim olarak vermeye başlasınlar. Serie A izleyicileri, futbol maçından çok, randevu gibi geçen maçlardan yeterince sıkılmışlardır artık. Öyle ya da böyle alınan puanlardan çok; İspanya Liginde oynanan futbol, pas anlayışı ve atılan harika goller konuşulmaya başlamış bile.... Bu Messiden, Ronaldodan kaynaklı mıdır? Yoksa yatırımlar yalnızca futbol için ve doğrumudur? Bunu tartışmak gerek. İtalyan savunması bile durduramayacak gibi.