11 Şubat 2010 Perşembe

Rotasyon,Total Futbol ve Forvet


Rijkaard Türkiye’ye geldiğinde bizim takımlarımızdan birisi de Total Futbol’un temsilcisi olacak diye sevinmiştik. Sonradan bazıları Rijkaard felsefesinin pas oyununa dayandığını ve aslında Total Futbol’un daha farklı bir ekol olduğunu belirttiler. Günler ve maçlar geçtikçe ortaya çıkan tablo bir çok kişide soru işaretleri yarattı. Bugün gelinen noktada ise Galatasaray aldığı sonuçlardan ötürü oldukça eleştiriliyor. Özellikle ikinci yarının başlamasıyla birlikte Nonda’nın gönderilmesi, eleştirmenler için altın değerinde bir fırsat oldu. Herkes Galatasaray’ın forveti olmadığından, yanlış planlama yapıldığında hemfikir. Sanırım bazı taraftarlar bile Kewell’ın gitmesindense Nonda’nın gönderilmesini istediği için pişman. Ya da en azından Leo Franco gönderilseydi diye iç geçiriyorlar. Bir de Kewell’la anlaşma yapılıp askıya alınsaydı diyenler var ki onları anlamak mümkün değil. Galatasaray yönetiminin bunu düşünmemiş olması imkansız. Hızlı karar verilmesi gerekiyordu ve belli ki bazı pürüzler çıktı ve Kewell’la henüz anlaşılamadı. Bu durumda B planı uygulandı ve Nonda gönderildi. Kendi görüşlerime geçmeden önce 11 Aralık 2009 tarihli Fanatik gazetesinde yayınlanmış Cruyff röportajından bir paragrafa yer vermek istiyorum:

-Sizinle doğan ‘Total Futbol’u günümüzde en iyi uygulayan takım hangisi?

Tartışmasız Barcelona. Futbol adına ne gerekiyorsa yapıyorlar ve tribünleri futbola doyuruyorlar. Barcelona’daki her oyuncu, 3 pozisyonda oynayabiliyor. Mesela sağ bek ileriye gittiğinde, onun yerini dolduracak 2 oyuncu oluyor. Sağ açık ortaya, ortanın sağındaki ise beke geriliyor. Barcelona’yı iyi izlediğinizde, futbolcuların saha içinde müthiş bir rotasyon içine girdiğini görürsünüz. Aslında ‘Total Futbol’, topsuz alanda oyuncuların yaptığı hareketler ve saha içindeki pozisyon değişimidir. Dünyada topsuz hareketliliği de şu an en iyi Barcelona uyguluyor. Bazen Arsenal de bunu başarabiliyor.

Rotasyon deyince aklımıza sadece bazı oyuncuları dönem dönem oynatıp dönem dönem yedek bırakmak geliyor sanırım. Ya saha içi rotasyon,oyun esnasında? Şimdi bunu okuyunca ben Caner niye sol bek oynuyor, onun asıl yeri sol açıktır diyenlere gülüyorum. Bahsettiğimiz oyuncu 22 yaşında. 30’luk Henry’den kenar forveti yaratabilen adamdan Caner’i hem sol bek hem sol açık oynatmasını bekleyemiyoruz. Giovani Dos Santos’u futbol piyasasına sürmüş adama Giovani Dos Santos’u anlatıyoruz. Cık olmaz o, o kenar forvet, santrafor oynayamaz diyoruz. Komik değil mi? En son oynadığı maçın ardından muhtemelen kendisine sorunlan soruya verdiği “6 aylık paramı ödesinler gideyim” cevabı aslında Nonda’nın kafa olarak zaten gittiğini göstermiyor mu? Yani sırf CV sinde forvet yazıyor diye bir adamı takımda tutmak ne kadar mantıklı? Futbolcu forvetse her vurduğu falsolu biçimde top köşeye mi gidiyor? Ben bunu anlamıyorum. Sıfatlara bu kadar takılmayı. Sen forvetsin burada oynarsın. Galatasaray dün de “forvetsiz” oynadı ama 3 gol attı. Forvet olsa topu ileride tutarmış, hücum pres yaparmış. Bunu yapmak için illa ki forvet mi olmak gerekiyor? Onu geçtim sadece Nonda mı yapabiliyor? Benim beklentim Caner’in hem sol bek hem forvet oynaması, Arda’nın sol açık, forvet arkası ve forvet oynaması, kısacası herkesin Cruyff ‘un dediği gibi 3 pozisyonda oynayabilmesi, arkadaşlarının kademesine girip, sanki 40 yıldır o mevkide oynuyormuş gibi davranabilmesi. Daha önce demiştim Total Futbol V1.01, Loading please wait diye. Yine diyorum.Sabır önemli. Sabredelim. Kewell gitmesin diye yapmadığı kalmayan taraftar da Rijkaard’a ve Nonda’yı gönderen yönetime en büyük desteği vermelidir.

2 yorum:

Pascal dedi ki...

Şimdi, öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Antalyasporun Galatasarayı yenebilmiş olması, ya da kupadan elemiş olması gayet normal bir durum... Cruyff un övüp de bitiremediği, hepimizin de azımız açık izlediğimiz Barcelona da Sevilla ya elendi bu sene kupada... Öncelikle, tüm medya ve futbolseverlerin bunu kabullenmesi lazım...Ama bizde hala "Galatasaray Antalyaya elendi" fikri hakim ve ağır basıyor olduğundan Nondanın gidişi de Rjkaardın sistem anlayışı da hatta kadro seçimi bile eleştirilir. Gazetelere bakmadım bugün ama webden de okuduklarıma göre medyada hiç bir yerde "Antalyaspor Galatasarayı eledi" diye bir haber göremedim.Evet, bu sanırım popülariteden de kaynaklanıyor ancak doğru bulmuyorum. Dün akşamki maçlara şöyle bir göz attığımızda Everton, hafta sonunda ezeli rakibi Liverpoola çok kötü bir oyunla boyun eğen Everton; yine hafta sonunda Arsenal gibi baş döndürücü bir takımı darmadağın eden Chelsea yi yendi. Inter, Parma deplasmanında geriden gelip, rakibinin 10 kişi kalmış olmasıyla da 1 puanı zor aldı. Ya da ne bileyim, bu sene Avrupada en başarılı gördüğüm takımlardan Bordeaux evinde Monacoya mağlup olarak kupaya veda etti. Bakın aynı gece içinde kupadan elenen ve puan kaybeden takımlar, Chelsea, Inter, Bordeaux ve Galatasaray. (Liverpool u Arsenale yenildiğinden saymıyorum) Peki Blanc sistemini, Ancelotti nin kadrosunu, Mourinho nun korkusunu eleştiren var mı? Neden? Çünkü Inter ve Chelsea Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaklar, rotasyon şart, zaten sık oynuyorlar bu aralar. Bordeaux Olimpiakosla oynayacak haftaya Yunanistana gidiyor. Peki Galatasaray A.Madrid ile oynamayacak mı? Rijkaard için söylenecek fazla birşey yok.. Zaten gerekeni de Guardiola söylemişti bir gün "Rijkaard sistemini devam ettiriyorum" diye. Şimdi gönderilenleri, oynatılmayanları, sakatlananları, gol kaçıranları eleştirenler; eğer Rijkaard olmasaydı eleştirmek için -Tabata- dan fazlasını da göremeyecektiniz Galatasaray formasıyla. İnanmaktan ve sabretmekten başka yapacak bir tek şey kalıyor.. O da sonuna kadar destek olmak... Bir Beşiktaşlı olmama rağmen Rijkaardın ve bu yönetim anlayışının Galatasaray a başarı getireceğine yürekten inanıyorum...

Marat dedi ki...

Kör ölür badem gözlü olur..Ne Nondaymış arkadaş..