13 Temmuz 2010 Salı

The Manchester United Premier Cup


Dünya Kupasının bitimi ile artık liglere dönüş yaptık. Her yerde bir transfer haberleridir almış götürmüş durumda. Herkes her yere gönderilip, her yerden de takımlara getiriliyor gündem yaratmak adına. Ülkemiz de bu konuda başı çekenlerin arasında. Ancak bu yazıyla bahsetmek istediğim transferler değil. Sevgili Marat altyapı ile ilgili bir yazı yazınca bende kaç gündür yazmaya fırsat yakalayamadığım yerel bir haberi yazayım istedim.

Hep söylüyoruz altyapının önemini. Yıldız oyuncu ithal etmek tabiki de önemli, fakat bu yıldızı yetenekli ve oyun zekası yüksek yerlilerle destekleyebilmek hem ülke futbolu açısından hem de maliyet açısından büyük bir avantaj. Bu konuda yıllarca başı çekmiş olan, futbolun ana ülkesi olan İngilteredir hiç tartışmasız. Son dönemlerde her ne kadar yaşanan global krizin etkilerinden ötürü, mali problemler ve altyapıdan gelen yetenekli oyuncu sıkıntısı çekseler ve ünvanlarını İspanya'ya kaptırmak üzere olsalar da İngiltere denince akla futbolun gelmediğini söylemek haksızlık olur.

1993 yılında geleneksel olarak düzenlenmeye başlayan bir turnuvadan bahsedeceğim. 43 ülkeden, 9.000 takım, bir milyon oyuncunun mücadele ettiği bir turnuva haline gelmiş bu sene. Benim bu turnuvaya dikkatimi çeken ise Bucaspor'un bu sene finallerde mücadele verecek olması.

Turnuvanın final ayağına katılabilmek için Nike Premier Lig'in de başarılı olmak gerekiyor. Başta bahsettiğim 43 ülkede yapılan elemeler sonucunda finallerde Manchester'da mücadele etmeye hak kazanacak takımlar belirleniyor. U-15 takımların mücadele ettiği bu kupada altyapıları ile adından söz ettiren bir çok kulüp var; İspanya'dan Barcelona, Portekiz'den Porto, İtalya'dan Torino, Almanya'dan Werder Bremen bu takımlardan sadece birkaçı. Burada kendi gösterecek oyuncular için çok iyi bir fırsat.

Kupaya, elemelerden birinci olarak giden Buca U-15 takımının teknik direktörü Hüseyin Eroğlu ise umutlu, ancak ufak bir sıkıntısı var: "Turnuva, Avrupa elemelerinin ardından olsaydı, bizim için daha iyi olabilirdi. Çünkü sezonu çok iyi geçirdik. Yükselen bir grafiğimiz vardı. Şimdi kısa da olsa bir ara vermek zorunda kaldık. Ancak en kısa sürede toparlanıp, ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmlarımıza başlayacağız."

Televizyon'dan izledikleri ve hayranlık besledikleri Rooney, Giggs, Scholes gibi oyuncularla aynı havayı teneffüs etmeleri bile onlara büyük bir tecrübe kazandıracaktır. Bu anlamda futbol açısından daha alt seviyelerde kalmış ülkelerin katılımcıları için oldukça faydalı olduğuna inandığım bir organizasyon.

Bundan 3-4 yıl evvel yazarlarımızdan Pascal'la yaptığımız bir konuşma esnasında, bana Bucaspor'un altyapı açısından tüm Türkiye'ye damga vuracak bir sistem oturttuğunu ve bir kaç yıla kadar, kurulan bu yapının ciddi ses getireceğinden bahsetmişti. Gerçekten de yeniden düzenlenen Buca Genç Akademi ile başlayan yolculuk, geçtiğimiz günlerde Buca Futbol Akademisi çatısı altına, hem Buca Genç'i hemde Bucaspor'u alarak devam ediyor.

Özellikle Hollanda'da ve değindiğim gibi son dönemlerde İspanya'da, her daim İngiltere'de uygulanan bu sistemi, büyük bir başarı ile götürüyor kulüp. 2 sezon öncesinde 2.lig'de iken bu sezon Süper Lig'de mücadele edecek olması da bunun şuana kadar verdiği en büyük meyvelerden. Teknik Direktör Bülent Uygun'un demeçlerinden de, bu konuda uzun vadeli planlar yapıldığını ve başarıların devamının geleceğinin göstergesi.

Hiç yorum yok: