29 Ağustos 2010 Pazar

Büyük Takım Bursaspor

"Spor Toto Süper Lig 3. hafta karşılaşmalarından olan Bursaspor-Sivasspor maçı 2-0'lık Bursa galibiyeti ile bitti." Şimdi bu yazıyı okuyan bir futbolsever Bursa'nın net bir galibiyet aldığını farz edebilir. Çünkü gerçekten de 2-0 iyi bir sonuç, hele ki Mesut Hoca'nın gayet iyi hazırladığı bir Sivas karşısında. Açıkcası maın 90 dakikasını izlemedim. Sadece TRT'den geniş özetini izleyebildim. Fakat özet görüntülerde 2-0 yani net kazanan Bursa'nın gol dakikası olan 81. dakikaya kadar pek de önemli pozisyonlar yakalayabildiğini, bunları kaçırdığı için ilk golün 81'de geldiğini söylemek yanlış olur. Aksine Atatürk Stadı'nda müthiş bir Sivasspor vardı. Bursa defansı bir çoğuna geçit vermedi ama tehlikeli akınlar hep Sivas kanadından geldi. Peki nasıl oluyor da neredeyse 90 dakika boyunca üstün olan tarat Sivas olmasına rağmen Bursa maçı 2-0 kazanıyor. Buna elbette şans diyenler çıkacaktır ancak olayın içeriği çok başka.

Ertuğrul Sağlam Faktörü

Ertuğrul Hoca, Beşiktaş'ın başına geçtiği dönemde Beşiktaş'ın Alex Ferguson'u olmak istediğini dile getirse de Bursaspor'la Brian Clough misali bir başarıya imza attı. Bu başarının değerlendirmesini sezon sonu yazılarımızda belirtmiştik. Yeni sezona artık beklentiler bir üst seviyeye yükselmiş halde başladı takım. Bu seviye Sercan'ın açıklamalarından devşirme, Madrid'e kafa tutmasıydı belki de. Ancak süper kupa maçında Trabzon karşısında ki performans tatmin edici değildi ve kafalarda az da olsa soru işaretleri bırakıyordu. Ancak bu soru işaretine sahip olmayan tek kafa Ertuğrul Hoca'nınki idi. O ne yaptığını ve ne yapacağını çok iyi biliyordu. "Şampiyon Takım" unvanlı kadroya, bununla nasıl baş edilebileceğinden tutun da,"büyük takım nasıl olunur"'a kadar herşey, sahada ki takımın ruhunda görülüyor ve bunun tek ve yegane nedeni Ertuğrul Hoca. İşte tüm bunların semerisidir bugünkü Sivas galibiyeti. Büyük takım oldularının kanıtı ve yüksek beklentileri karşılayabilecenin sinyalleri.

Kemik Kadro'yu Korumak ve Doğru Transferler

Sezon sonunda adı, özellikle İstanbul'un büyükleri ile sıkça-ki Sercan'ın adı halen Beşiktaş'la anılıyor- anılmasına rağmen rağmen, gerek başkan İbrahim Yazıcı'nın tutumu, gerekse de Ertuğrul Hoca'nın tutumu bu oyuncuları satma zamanın şimdi değil, daha ilerler olduğunu söylüyordu, öyle de oldu. Tabi bunun sonuçları düşünülerek bu kararlar alındı. Sonuçları ise işte bugünlerde çıkıyor karşımıza. Sivas'dan, çok bir şey üretemeden yıldız oyuncularının sahne alışı ile 2 farklı üstünlük ve 3 puanla dönüyorsun. Gerek Volkan, gerek Ozan gerekse de Sercan'ın-halen form düzeyini yükseltemese dahi- kadroda tutulması önemli işler. Bunlara yeni transferlerin doğruluğu da katılınca ortaya daha güzel işler çıkıyor. Insua olsun Nunez olsun hem kadro derinliği hemde oyuncu kalitesini düşürmeden yapılmış doğru transferlerdir. Bu konuda da Ertuğrul Hoca'nın hakkını teslim etmek gerekir.

Sonuç olarak aslında Bursaspor'un durumunu irdelerken, bu noktalara nasıl gelindiği, buralarda neler yapıldığı, ilerleyen zamanlarda neler olacağını düşünürken farkediyorum ki neredeyse hepsi Ertuğrul Sağlam'a çıkıyor. Gerçekten son dönemlerde Türk futbolunun en önemli ismi. ŞL'de düştükleri grupta ki hamlelerini ise dört gözle değil 8-10 gözle bekliyorum. Onun yarattığı bu Bursaspor'u izlemek gerçekten de büyük keyif.

2 yorum:

Marat dedi ki...

ya iyi güzel de o volkan şen geçen hafta kırmızı görüp bu hafta cezalı olsaydı?

9.15 dedi ki...

Tabi o zaman şablon değişiridi, fakat anlatmak istediğim aslında biraz da o. Ertuğrul'un müthiş futbol bilgisi ile alınan doğru transferlerin harmonisi ile hazırlandı bu takım 3 kulvara. Büyük takım gibi olma nedenlerinden biri de o aslında. Sercan'da kemik kadro oyuncusu ama formsuz ve yedek bekleyip sonradan giriyor oyuna, yerine ise yeni transfer Nunez oynuyor. Bir şekilde kazanmak adına oynuyorlar, oynadıkları oyun kötü olsa dahi..