Konyaspor maçından sonra Beşiktaş teknik direktörü Bernd Schuster'in yaptığı "Türkiye'de 1960'ların futbolu oynanıyor" açıklaması, şuanda gündemde yer edinilen bir konu değil ama bu geceki Valencia-Bursaspor maçından sonra bazı gerçekleride görmezden gelemeyiz. Kastım, evet 60'ların futbolunu oynuyoruz değil, ama 2010'ların futbolunu ne kadar oynuyoruz ki??
Şimdi zihnimde ŞL kuralarının çekildiği döneme gidiyorum. Kuradan United, Valencia ve Rangers çıktıktan sonra yapılan yorumlar, United ve Valencia'nın üst tura çıkacağı ve Bursa-Rangers arasında Avrupa Ligi mücadelesi olacağı yönündeydi. İyimser bir bakış açısı olabilir bu elbet ama babadan kalma "top yuvarlak saha düz" mantığı ve bu iyimserlik biraraya geldiğinde kendimizi bu mücadeleye inandırdık ki ilk Valencia maçıyla dahi bu inancımız kaybolmadı. Dışarda Rangers mağlubiyetinden sonra dahi körlemesine koruduğumuz bu inanç aslında ufkumuzu daraltıyormuşda farkında bile değilmişiz.
Türkiye Ligi'nde ki mücadele (tekmeler"!") ülkemize gelen antrenöründen, topçusuna kadar hepsinin diline ilk maçlardan yapışır, bizde buna hep kızarız. "Bizde böyle kardeşim!!" tavrımızla eleştiririz onları. Ancak tüm bu serzenişleri ve Schuster'in açıklamasını destekleyen şöyle bir istatistiki veriyi de göz önünde bulundurmalıyız. La Liga son hafta mücadelelerinden Almeria - Barcelona maçında Messi'ye yapılan faul sayısı 0 (yazıyla "sıfır"), Real Madrid - Athletic Bilbao maçında C. Ronaldo'ya yapılan faul sayısı ise 2 (yazıyla "iki"). Meali, takımların yıldız oyuncuları üzerinde rakibin kurduğu baskılı oyun sonucu, kendisini oyundan koparmak için faul (tekme"!") taktiği değil, futbol oyun kuralları içinde oluşturulan taktiklere başvuruluyor. Ne kadar başarılı olduğu tartışılır ancak, ligin genelinde geçerli olan bu görüş "neden bize gelince serzenişte bulunuyorlar" ın kanıtı gibi adeta.
Türkiye'de oynanan futbol 60'lardan kalma değil evet, ancak STSL şampiyonu Bursaspor'un ŞL'de 5. maçında 5-0'dan sonra ilk golünü buluşu, Valencia'dan 10 gol yemesi, 2001-2002 de Fenerbahçe'den sonra 2010-2011 sezonunda Bursaspor'un da 5. maç itibari ile ŞL'de 0 (yazıyla "sıfır") çekmesi de gösteriyor ki 2010'ların oyununu oynamıyoruz.
Barış Alper Yılmaz'ı da manasız eleştirilerle sindirmenin anlamı yok
-
Tottenham'a karşı müthiş bir futbol oynadık. Maç sonu 3-2'lik galibiyeti
konuşsak da, daha farklı galibiyet içten değildi. 3-4-1-2 düzeni Tottenham
karş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder