Bu hafta içi oynanan hazırlık maçlarına göz gezdirirken ve de Fransa - İspanya maçını izlerken öylesine dolduğumu farkettim ki... İspanya nın Fransa yı 2-0 mağlup etmesi, gruplardaki performastan hiç bir şeyin kaybolmadığını ve her geçen gün üzerlerine de yenisini koyduklarını gösterdi. Fransızların da ikinci yarıdaki hücum hattı bir çok can yakmaya aday göründü.. Her neyse, demem o ki, daha 3 aylık bir zamanımız var sabrımızı zorlamak adına... Şimdi her Türk erkeğinin aklından bir kere de olsa geçirdiği ütopik bir düşünceyle "Dünya Kupası her sene yapılsın" desem de yetkililer zaten beni duymayacaklar :)) Duysalar da futbolcuların benim peşime takılıp intikam almak istemeleri beni ürkütür... Milli takımımızın Honduras ı 2-0 yendiği maçta futbol adına pek birşey göremesem de, Türkiyenin değil de Hondurasın G.Afrika da olacağını bilmem gerçekten can sıkıcıydı... Bu arada Birisi Rooney i de durdurmalı artık, gol attıkça açılıyor ve G.Afrika ya bu performansla giderse Messi nin, Ronaldo nun, Torres in önüne geçmesi işten bile değil.. Capello nun İngilteresi de bu sefer çok farklı.. Bu cümleleri yazarken bile heyecanlanıyor, sanki muhabbet eder gibi daldan dala da atlıyor olduğumun farkındayım, üzgünüm... Son bir şey daha; Ronaldinho Afrika da olmalı ve yeniden Ronaldinho olmalı derken, artık sabırsızlanıyor ve sizlerle bir Brezilya fotoğrafı paylaşıyorum.. Gerçekleri de vardı ama ben blogun çizgisi nedeniyle animasyonunu tercih ettim :))
Stoper durumu da en büyük sorun
-
Abdülkerim Bardakcı'nın sakatlık durumu hiç iyi olmadı. Ben bu yazıyı
yazdığım sırada "şüphe" üzerinden yürüyordum, umarım çok ciddi bir hadise
yoktur. ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder